"kıdemli" - Translation from Turkish to Arabic

    • كبار
        
    • الكبار
        
    • تشيف
        
    • رفيع
        
    • الأكبر
        
    • رتبة
        
    • الأقدم
        
    • رئيسية
        
    • لكبار
        
    • المسنين
        
    • أقدمية
        
    • بارز
        
    • حكيمة
        
    • البحرى
        
    • البحري
        
    kıdemli çalışanlar, yeni başlayanların daha ilk günden fazla kazanmalarından ötürü belki sinirlenebilirler. Open Subtitles قد يفعل كبار الموظفين ينزعجون من أن الجدد يحصلون على نفس راتبهم تقريبا
    kıdemli Çin liderlerinin büyük bir çoğunluğu zirveye giden yol için çalışıp yarıştılar. TED الغالبية العظمى من كبار القادة الصينيين عملوا وتنافسوا للوصول للقمة.
    kıdemli kaptanlar, enine boyuna tartmadan, bu denli tehlikeli bir işe girişmezler. Open Subtitles و كبار القادة لا يبدأون شيء بهذه الخطورة بدون التفكير في هذا الأمر
    13, 1 4 ve 15. tertip kıdemli subaylar derhal öne çıksın. Open Subtitles اريد من الضباط الكبار من القطاعات 13و14 15 ان يتقدموا الي الامام فورا
    Gemi kıdemli astsubayı gemiye döner dönmez hepsini fora edin. Open Subtitles ,عندما يصعد ماستر تشيف إلى السفينة الكل يأخذ مكانه
    - Bir iyilik. Pakistan İstihbarat'ından biriyle konuşmak senin güvendiğin kıdemli biriyle. Open Subtitles شخص ما أتحدث إليه في الاستخبارات الباكستانية، شخص رفيع المستوى تثق به
    Önde, fiziğin kıdemli büyük adamı Hendrik Lorentz Open Subtitles في الأمام هندريك لورنتز الأكبر سناً بين علماء الفيزياء
    Hayır, sırf kaptan ve komutan vekili. Sen kıdemli mühendis olacaksın. Open Subtitles كلا.فقط ملاح و المدير إنك ستكون رتبة الهندسة الأولى
    Panik yayıldı, yıllarını durgun siper savaşına vermiş kıdemli subaylar karmaşada kontrolü kaybettiler. Open Subtitles إنتشر الرعب ، كضبّاط كبار تعوّدوا على سنوات من حرب خنادق ساكنة وفقدان التحكم في الفوضى
    Bu imkansız. Ben fakültenin kıdemli üyesiyim. Open Subtitles هذا مستحيل ، أنا أحد كبار أعضاء هيئة التدريس
    Dr. Hoke kıdemli çalışanlarımızdandı. Open Subtitles اه , وكان الدكتور هوك واحد من كبار الباحثين لدينا.
    kıdemli üyeler de senin kadar isteksizdirler. Open Subtitles من التوصيات و كبار الأعضاء على حدٍ سواء غير متحمسين
    Doğruysa Ring'in en kıdemli adamı bu kapının ardında demektir Sarah. Open Subtitles لو كانوا محقين يا سارة فإن كبار الرينغ متواجدين خلف هذا الباب
    Karşı istihbarat uzmanları olan kıdemli ve emekli ajanlara danıştım. Open Subtitles لقد تشاروت مع عملاء كبار ومتقاعدين ومحللين متخصصين في مكافحة التجسس
    kıdemli ortaklarını yemek için yeni dairesine davet ettiğinde, şirkette henüz altı aylıktı. Open Subtitles كان مع الشركه لستة شهور فقط عندما قرر دعوة الشركاء الكبار على عشاء في شقته
    Öğretmenlerinin benim kıdemli pozisyonumdan ötürü. ...ona iltimas geçmelerinden endişeleniyordum. Open Subtitles كنت قلقاً من إستاذه أن يكون له الفضل المستحق عليه بسبب مركزي مع الكبار
    Makine dairesinde daha fazla zaman geçirmeliydin kıdemli astsubayım. Open Subtitles يجب أن تقضي وقت أكثر بعض الشيء (في غرفة المحرّك ( ماستر تشيف
    Grubun en eski ve kıdemli üyesi, Konsolosluk Memuru ve muhtemelen grubun lideri. Open Subtitles موظف رفيع في القنصلية أكبرهم سناً ومن المحتمل ان يكون قائد المجموعة
    Benimle yarım gün çalışacak kıdemli bir ajan istemiyorum. Open Subtitles و لا أريد أن يكون عميلي الميداني الأكبر يعمل بدوام جزئي
    Teğmenden kıdemli bütün subaylar sığınağa! Çabuk! Çabuk! Open Subtitles كل شخص فوق رتبة ملازم يذهب إلى ملجأ الحماية من القنابل
    - Eğer göreve çıkılırsa kıdemli subay yetkiyi devralmalıdır. Open Subtitles فإنه من الواضح بأن الضابط الأقدم على متن المركبة يجب أن يقوم بعمل القائد
    Diane Lockhart, Lockhart Gardner'in kıdemli ortaklarından. Open Subtitles دايان لوكهارت، شريكة رئيسية في شركة لوكهارت وغاردنر
    Başkan konuşmayı sadece kıdemli danışmanlarla yapmak istiyor şu an. Open Subtitles الرئيس يود إبقاء هذه البيانات لكبار المستشارين في الوقت الحّالي.
    Eunice ve ben kıdemli üyelerle birlikte gitmiştik. Open Subtitles أنا و "يونس" ذهبنا برفقة مجموعة المسنين الخاصة بها
    kıdemli elemanım ben. Open Subtitles لم يتوجب أن يرسلوني هنا لدي أقدمية,أنا أستحق
    Bu konseyin kıdemli bir üyesiyim ve ben bundan haberdar değilim. Open Subtitles أنا عضو بارز في هذا المجلس ولم أكن على علم بذلك.
    Daha sonra alınan karara göre cadılar içinde her kim güçlü bir ölü cadıyı kutsarsa kıdemli cadı oluyor. Open Subtitles لذا قررن أن من تسخّر رفاة الساحرة الأشدّ قوّةً ممّن مُتن، تغدو حكيمة.
    kıdemli Er Douglas Alexander ve gizemli yolcusu üç gün önce Norfolk üssünden ayrılırken ki görüntüleri. Open Subtitles العريف البحرى دوجلاس اليكساندر ومسافر غامض يقومون بمغادره القاعده فى نورفولك منذ ثلاثه أيام
    Hayır, karım orduda. kıdemli Başçavuş. Open Subtitles كلا, زوجتي كذلك إنها رقيبة بالفيلق البحري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more