| Öyle bir kınama, Kutzler'ın kariyerini mahvedebilirdi. | Open Subtitles | خطاب توبيخ مثل هذا كان ليفسد حياته المهنية |
| Eğer stajyer doktorların Mario için yalan söylediğini öğrenirsem kınama cezası alacaksınız ve ben sizi korumayacağım. | Open Subtitles | اذا عرفت أن الاطباء المقيمين ,يكذبون للتغطيه على ماريو سوف يكون هناك توبيخ و أنا لن أقوم بحمايتك |
| Hiçbir kınama ya da ihraç olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك أي توبيخ على الملأ, أو طرد |
| - Defalarca kez gemi arkadaşlarıyla kavga ettiği ve göreve geç kaldığı için kınama cezası almış. | Open Subtitles | لقد تم توبيخه عده مرات من أجل مشاجراته مع زملائه فى السفينه ولتأخره عن أداء الواجب |
| Bunu yapan memur kınama cezası aldı. | Open Subtitles | وأن النائب الذي قام بذلك سيتم توبيخه |
| Bu evrensel kınama "Bolton Doktrini" adı verilecek olan nükleer gücün caydırıcı kullanıma yönelik. | Open Subtitles | هذه الإدانة العالمية لما سيطلق عليه مبدأ بولتون للإستخدام المسبق للقوة النووية |
| En azından bir kınama cezası vereceğinden emindik. | Open Subtitles | لكن بالتأكيد ما يبرر الإدانة القوية |
| kınama yazmak, bir kuraldı. | Open Subtitles | توبيخ كتابي كان هو الإجراء المتبع |
| Bu bir kınama. | Open Subtitles | إنّه توبيخ |
| Küresel kınama ve Birleşmiş Milletler'in ekonomik yaptırımlarına rağmen General Benjamin Juma sert diktatörlük yönetiminin başa geldiğinden beri yaptığı katliamı durdurmayı reddetti. | Open Subtitles | على الرغم من الإدانة العالمية والعقوبات الاقتصادية التي فرضتها الأمم المتحدة رفض اللواء (جمعة) إيقاف الإبادة الجماعية والذي بدكتاتوريته الوحشية يرتكب الجرائم منذ استيلاءه على السلطة |