| Ya da sen boynunu kırarak işleri daha heyecanlı hale getirebilirsin. | Open Subtitles | أو بإمكانك جعل الأمور أكثر إثارة قليلاً بكسر عنقك |
| Sopalarını kırarak kazara kendilerini öldüren golfçüler. | Open Subtitles | عالمي، مِنْ لاعبي الغولف الذي قَتلَ أنفسهم عرضياً بكسر نواديهم. |
| Sevdiğim kız için vücudumdaki her kemiği 100 kere kırarak. | Open Subtitles | بكسر كلّ عظمة في جسدي مئة مرّة من أجل الفتاة التي أحبّها. |
| Ana su borusunu kırarak evi su basmasına sebep oldular. | Open Subtitles | بإغراق المنزل عبر تحطيم قناة المياه. |
| Kasa kırarak falan da tekneye sahip olamayacaksın. | Open Subtitles | لذا تحطيم الكاشير لا يجعله لك ؟ |
| Cam kırarak kendilerini asi çete sanıyorlar. | Open Subtitles | كسرو بعض الدرايش شلة الملحق""420 هم يحسبون انفسهم عصابة |
| En sonunda kapıyı, kırarak açtıklarında at alevler içerisinde kendisini dışarı atmış. | Open Subtitles | حينها كسروا الأبواب والحصان ظل يركض وهو مشتعل بالنيران |
| Sevdiğim kız için vücudumdaki her kemiği 100 kere kırarak. | Open Subtitles | بكسر كلّ عظمة في جسدي مئة مرّة من أجل الفتاة التي أحبّها |
| Araştırma ya da araştırmama, yumurta kırarak başlamayacağım. | Open Subtitles | أحصاء أو غيره لن أبدأ بكسر بيضة |
| Kapıyı açmazsanız kırarak gireceğiz. | Open Subtitles | افتح او سنقوم بكسر الباب |
| Pencereyi kırarak mı? | Open Subtitles | بكسر النافذة؟ |
| Kapıyı kırarak içeri girmek ister misin? | Open Subtitles | مهلاً, هل تريدين تحطيم المكان ؟ |
| Hadi bu masayı... kırarak kutlayalım! | Open Subtitles | تحطيم هذا المكتب |
| kalbini kırarak ruhuna zarar vermek istemiyorum. | Open Subtitles | او تحطيم قلبك أو تدمير روحك |
| Kapıyı kırarak girdiler. Üç, belki dört kişi. | Open Subtitles | لقد كسرو الباب |
| FBI ayrıca dünyanın en güvenli bilgisayar sistemini kırarak bu görüntüleri.. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفيدراليما زال يواصل البحث عن الذين كسروا واحدة من أكثر نظم تأمين الكمبيوتر في العالم |
| heryere aradılar. herşeyi kırarak, dökerek, zorla. | Open Subtitles | بحثوا فى كل مكان كسروا وحطموا الأشياء |