| - Elimden geleni yaptım. Ama senin aldığın aletleri kırdılar. | Open Subtitles | فعلت كل ما يمكنني فعله و لكنهم كسروا عدتي كلها |
| Bazı çocuklar arkada oynuyordu ve sanırım penceremi kırdılar. | Open Subtitles | هناك بعض الأطفال يلعبون بالخلف وأظن أنهم كسروا نافذة |
| İnanın veya inanmayın, elemanlar saatte 55 millik hız limitini kırdılar. | Open Subtitles | صدقوا أو لا تصدقوا، هؤلاء الرجال كسروا الحد الأقصى للسرعة 55 ميلا في الساعة. |
| Ellerimi, özellikle de sağ elimi beyzbol sopasıyla kırdılar. | Open Subtitles | حطموا يداي, خصوصاً يدي اليمنى بمضرب بيسبول |
| Elimden geleni yaptım ama bazı aletlerini kırdılar. | Open Subtitles | بذلتُ ما بوسعي ولكنّهم حطّموا بعض أدواتك |
| İnsülinim var ama Onlar lanet olasıca enjektörleri kırdılar | Open Subtitles | لقد حصلت على الأنسولين الخاص بى حسناً، لكنهم كسروا كُل الإبر الملعونة |
| İnsülinim bende ama iğneleri kırdılar. | Open Subtitles | لقد حصلت على الأنسولين الخاص بي حسناً، لكنهم كسروا كُل الإبر الملعونة |
| Otobüste o ve kardeşiyle karşılaştım kolumu kırdılar. | Open Subtitles | لقد إلتقيت بهم مصادفة هو و أخيه و كسروا يدي |
| Yaktılar, parmağını kırdılar, gözünü çıkartılar, eğlencesine yaptılar. | Open Subtitles | أحرقوه، كسروا أصابعه اقتلعوا عينه، استمتعوا كثيراً |
| Üç kaburga kemiğimi, köprücük kemiğimi ve bu elimin tüm parmaklarını kırdılar. | Open Subtitles | كسروا ثلاثة من أضلاعي عظم ترقوتي كُل أصابع هذه اليد |
| Bir şey onları korkuttu. Basınçla çiti kırdılar. | Open Subtitles | كلا أظن أن هناك ما أخافهم فتدافعوا و كسروا الحاجز |
| Şu herifler seni yakalamış. Baba, sanırım elimi kırdılar! | Open Subtitles | ـ هل هؤلاء الاوغاد نالوا منك ـ ابي أعتقد أنهم كسروا رأسي |
| Bu sefer servis tabaklarından birini kırdılar. | Open Subtitles | لقد كسروا واحداً من أطباق التقديم هذهِ المرة، و مع وجود العشاء الأسبوع المُقبل |
| Şoktan ölene kadar parmaklarını tek tek kırdılar. | Open Subtitles | كسروا أصابعه واحد تلو الاخر حتى مات من الصدمة. |
| Zarar yok. Size söyledim. Sadece bir cam kırdılar. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي ضرر أخبرك كسروا نافذة وهذا كل شيء |
| -Ama masayı kırdılar. -Küçük oval masa mı? | Open Subtitles | . لكنهم كسروا المنضدة - المنضدة البيضوية الصغيرة ؟ |
| Lastiklerimi doğradılar, camımı kırdılar ve evime yumurta attılar. | Open Subtitles | هم قطعوا إطارات سيارتي، و حطموا زجاجها الامامي، قذفوا البيض فاسد على منزلي. |
| Camı kırdılar ve beni dışarı çektiler. | Open Subtitles | حطموا زجاج النافذة ..وسحبوني من السيارة |
| Görüntü alamazsınız. Güvenlik kameralarını kırdılar. | Open Subtitles | لا يمنك هذا , لقد حطّموا كاميرات المراقبة |
| Birini kırdılar, diğerini de ormana fırlatarak dikkatimizi dağıtmaya çalıştılar. | Open Subtitles | لقد حطما واحداً وألقيا بالآخر في الغابة لتضليلنا |
| Polisi aramaya çalıştım, ve bana vurdular, kolumu kırdılar. | Open Subtitles | وحاولت الإتصال بالشرطة ... فضربوني وكسروا ذراعي |
| Sol tarafı kırdılar, takviye aldılar.. | Open Subtitles | لقد أخترقوا الجناح الأيسر. إنهم حصلوا على تعزيزات. |
| Bu hayat benim için sona erer, Fish. Demek istediğim, kanatlarımı kırdılar. | Open Subtitles | (انتهت هذه الحياة بالنسبة لي يا (فيش أعني، لقد تخلوا عني |