Peki, hırsız kilidi kırmadan motoru nasıl çalıştırdı? | Open Subtitles | إذاً كيف تمكن السارق من تشغيل المحرك من دون كسر ذلك القفل؟ |
Cam falan kırmadan içeri girmenin bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | فهمت وجهة نظرك يجب أن أفكر في طريقة للدخول بدون كسر النافذة |
Kollarınızın kemiklerinizi kırmadan onun bedenini yakalayacak kadar güçlü olması fark etmez. | TED | لا يهم ان كانت ذراعيك تمتلكان قوة لالتقاط جسدها من دون ان تكسر عظامك |
Yumurtayı kırmadan, omlet yapılamaz. | Open Subtitles | لكن هكذا الحياة، لا يمكنك أن تعد عجة دون أن تكسر بيضة |
Kafasını kırmadan daha ne kadar bu "uncy duncay" rutinine dayanabilirim bilmiyorum! | Open Subtitles | لا أعلم إلى متى أستطيع تحمل روتين عمي دنكي قبل أن أكسر رأسه |
Bak, adamım, o Bob Hope pantolonunun içindeki maymun kıçını tekmeleyerek kırmadan önce ellerini üzerimden çeksen iyi edersin. | Open Subtitles | من الافضل لك ان تبعد يدك عني قبل ان اكسر مؤخرت قردك |
Boynunu kırmadan, hoş ve basit bir melodi çıkartmaya çalışır. | Open Subtitles | يحاول عزف لحن بسيط وساحر بدون أن يكسر عنقه |
- Şimdilik. Ama yumurcak kırmadan omlet yapamazsın. | Open Subtitles | لحد الآن، لكن لا يمكننا إعداد عجة دون كسر بعض الأرجل. |
Eskiden gazetecilerin boyunlarını kırmadan nasıl hikaye hazırladıklarını anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف ينشر قدماء الصحفيين الأخبار دون كسر رقبة أحد |
Kolunu kendisi mi kırdı? Fakat eskisini tekrar kırmadan yeni kırığı düzeltemeyiz. | Open Subtitles | كسر ذراعه بنفسه؟ لكننا لن نتمكن من تعديل الكسر الجديد |
Bir kaç yumurta kırmadan omlet yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تحضر عجة بيض دون أن تكسر البعض من البيض |
İçimizden biri boynunu kırmadan önce şu basamaklarla ilgilensen iyi olacak. | Open Subtitles | يجب أن نصلحّ هذه الدرجاتّ قبل أن تكسر أحد رقابنا |
Cooper,söylediğimi duydun. Kes şunu. Birşeyi kırmadan al topu dışarda oyna. | Open Subtitles | كوبر أنا أعني ذلك, توقف و خذ الكرة خارجاً قبل أن تكسر شئ |
Ampulü kırmadan önce filamanı ısıttım. | Open Subtitles | لقد سخنت الخيط أولاً قبل أن أكسر المصباح |
Şimdi kameranı kırmadan önce doğru sınıfına git. | Open Subtitles | إلا أنّني قلت لا تعليق وقد عنيتُ ذلك عد الآن لصفّك قبل أن أكسر كاميرتك. |
Tabii ve bende boynunu kırmadan önce donanımı çıkarmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك ان تزيل معداتي عنك قبل أن أكسر رقبتك |
O dolandırıcı boynunu, kırmadan önce bana bir tek şey söyle. | Open Subtitles | قبل أن اكسر رقبتك اللعينة أخبريني أمراً واحداً فقط |
- Birimiz aşağı inip camı kırmadan önce gitmesi söyleyecek. | Open Subtitles | علي أحدنا الذهاب إلي هناك و إخباره أنه عليه الإنصراف قبل أن يكسر الزجاج |
Pencereleri kırmadan taş atabildiysen güvende oluyordun. | Open Subtitles | اذا دخلتي الى منزلها بدون ان تكسري النافذة , فأنتي ستكونين بخير |
[Esnaf] Gel kollarını da kırmadan, bir şerbet iç. | Open Subtitles | تعال واشرب كوب عصير قبل أن تنكسر يديك أيضاً |
kırmadan! | Open Subtitles | لا تكسره |
Şıllık dünden razıydı zaten, şimdi ağzını burnunu kırmadan yıkıl karşımdan. | Open Subtitles | تلك العاهرة كانت تستجدي ممارسة الجنس, لذا أبتعدي عن وجهي قبل أن أحطم فمك. |
Bu şekille onu kırmadan oynayabilecek... kadar güçlüyüm. | Open Subtitles | أنا قوي الآن و يمكنني اللعب بهذه الأدوات بدون أن أكسرها |
Dişlerini kırmadan kaybol. | Open Subtitles | قوم، قَبْلَ أَنْ أَكْسرُ أسنانَكَ. |
Kafanı kırmadan önce defol buradan pis komünist! | Open Subtitles | أخرج من هُنا قبل أن أهشم رأسك أيّها الأشتراكيّ الداعر! |