| Demin boynumu kırmaya çalıştı. | Open Subtitles | هو كل الحق , الحق الآن. حاول كسر رقبتي ذلك الوقت. |
| Kafayı yemiş durumda, kapıyı kırmaya çalıştı. | Open Subtitles | إنه مجنون لقد حاول كسر الباب |
| O benim kameramı kırmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد حاول كسر الكاميرا |
| - Camı kırmaya çalıştı. | Open Subtitles | حاولت كسر الزجاج |
| - Camı kırmaya çalıştı. | Open Subtitles | إنها حاولت كسر الزجاج. |
| İkinci adam için kendini suçlayan yapımcım, kilitli bir kapıyı kırmaya çalıştı. | Open Subtitles | لدي منتج حاول اختراق باب مغلق لإنه شعر بالمسئولية حيال ماحدث للرجل الثاني. |
| Başka biri de Merlyn Global sistemlerini kırmaya çalıştı. | Open Subtitles | ثمّة أحد آخر حاول اختراق نظام (ميرلن غلوبال) الإلكترونيّ. |