| Araştırma teknesi bozuldu ve orada kısılıp kaldık. Ve aralıksız yağmur yağdı. | Open Subtitles | كان القارب مكسوراً وبقينا عالقين والسماء تمطر |
| - İyi de ne fark eder ki? Burada kısılıp kaldık. | Open Subtitles | ولكن كل هذا لا يهـُـم لأننا عالقين هنــا |
| Hepimiz öldüğümüz yerlerin yakınında kısılıp kaldık. | Open Subtitles | جميعنا عالقين إلى جانب أماكن موتنا |
| Gitti. Sanırım sonsuza kadar burada kısılıp kaldık. | Open Subtitles | لقد رحلت، أظنّنا عالقين هنا للأبد. |
| Burada kısılıp kaldık. | Open Subtitles | نحن عالقين هنا |