| Telgraftan, yazılı mesaja on yıldan daha kısa bir sürede... | Open Subtitles | ومن الرسائل البرقية للرسائل النصية في أقل من عشرة سنوات |
| Kırk beş dakikadan kısa bir sürede bu hâle geldi. | Open Subtitles | وأنتقل من ذاك إلى هذا في أقل من 45 دقيقة |
| 20 saniyeden kısa bir sürede sana istediğim sayıyı tutturdum. | Open Subtitles | في أقل من 20 ثانية قدتك لإختيار الرقم الذي أردتُه |
| ..iki yüzyıldan daha kısa bir sürede... ..küçük numaralardan hizmet vermeye | Open Subtitles | بأقل من قرنين أحرزو تقدماً من الخدع والاعيب |
| Sana 10 saatten daha kısa bir sürede 5 kişinin daha öleceğini söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه في اقل من 10 ساعات سيموت 5 اشخاص |
| Füzyonun çok kısa bir sürede olması için alanın sıcaklığının güneşten daha sıcak olması gerekir. | TED | من أجل الاستفادة من الإنصهار في فترة قصيرة من الزمن، درجة الحرارة في المنطقة يجب أن تكون أكثر حراً من الشمس. |
| Böylesine kısa bir sürede bu kadar yükselmek sence de tehlikeli değil mi? | Open Subtitles | الا تفكر في أن الارتقاء بسرعة في وقت قصير هو عمل خطير ؟ |
| Düğünüm bir saatten kısa bir sürede başlayacak ve tanıdığım herkes orada olacak. | Open Subtitles | زفافي يُفتَرضُ للبَدْء في أقل مِنْ ساعةِ واحدة وكُلّ شخص أنا أَبَداً معروفُ سَيصْبَحُ هناك. |
| 24 saatten kısa bir sürede 23 milyon insanın dişlerini söktüler. | Open Subtitles | لقد إقتلعوا أسنان 23 مليون شخص خلال أقل من 24 ساعة |
| Zihnin açık olsaydı 5 dakikadan kısa bir sürede burada olurdun. | Open Subtitles | إذا كان ضميركِ نقياً لكنت أتيت في أقل من خمس دقائق |
| Size, istediğinizi nasıl elde edebileceğinizle ilgili bildiğim her şeyi on sekiz dakikadan daha kısa bir sürede anlatacağım. | TED | سأخبركم كل ما أعرفه في أقل من 18 دقيقة. ما أعرفه بشأن الحصول عما تريدونه. |
| Neredeyse iki yıl süren evrak işleri ve beklemeden sonra, destek olacağımız ailenin altı haftadan daha kısa bir sürede Vancouver'a geleceğini öğrendik. | TED | بعد حوالي عامين من المعاملات الورقية والانتظار علمنا أن أسرتنا ستصل إلى فانكوفر في أقل من ست أسابيع |
| Çoktandır bir bakterinin bütün genetik kodunu 4 saatten kısa bir sürede sıralayabilmek mümkün. | TED | من الممكن بالفعل سلسلة كل الشفرة الجينية لجرثومة في أقل من أربعة ساعات. |
| Beş ülkede, bir aydan kısa bir sürede binlerece hayran onları canlı olarak izlemeye geldi. | TED | في خمسة بلدان ، في أقل من شهر فقط، شاهدهم الآلاف من المشجعين “المتعصبين” على خشبات المسارح، |
| İki saatten daha kısa bir sürede, halatı hazırlayıp hücreyi temizledik. | Open Subtitles | في أقل من ساعتين، كان الحبل جاهزاً، وتم كنس الزنزانة. |
| Rakiplerini üç raunttan kısa bir sürede ipe dizen, George Foreman'ı yenmek. | Open Subtitles | ضد جورج فورمان ، الذي يلغي خصومه واحدا تلو الآخر في أقل من ثلاث جولات؟ |
| İnanıyoruz ki Binbaşı Carter ve mühendislik ekiplerinizin yardımıyla, bir filoyu bir aydan daha kısa bir sürede savaşa hazır hale getirebiliriz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن بمساعدة المايجور كارتر و فريق المهندسين خاصتكم سنكون مستعدين للحرب بأسطول في أقل من شهر |
| Bu satışın geliri 24 saatten kısa bir sürede kişisel banka hesabına geçmiş. | Open Subtitles | و حول هذا إلى نصيبه في المصرف في أقل من 24 ساعة |
| Bir haftadan kısa bir sürede Fiji'ye varmış olmalıydım. | Open Subtitles | بسرعة 9 عقد كان من المفروض ان اصل لفيجي بأقل من أسبوع |
| Taktiksel açıdan vakte ihtiyacımız var. 24 saatten kısa bir sürede... | Open Subtitles | من الناحية التكتيكية نحتاج لمزيد من الوقت لا يمكن أن أضمن أننا سنتمكن من تعقبهم بأقل من 24 ساعة |
| Bu aptalların bilmedikleri şey bir yıIdan daha kısa bir sürede milyonlarca dolarlık adam olacakları ve interneti şu anki haline getirecekleri. | Open Subtitles | ماهو الشي الذي لايعلمانه هاذان المغفلان انه هم سيصبحون في اقل من سنه قادمة يسوون ملايين و ملايين الدولارات |
| Bunlar çok kısa bir sürede oluyor. | Open Subtitles | كل ذرة كونت جسمك سوف تطير إلى مالا نهاية في فترة قصيرة جدا من الزمن |
| Nispeten kısa bir sürede yazıp yayımlayabilmesi mümkün oldu. | TED | كانت لديه الامكانية للكتابة والنشر في وقت قصير نسبياً |
| Şimdi suçlu bulunsa bile, 5 yıldan kısa bir sürede dışarı çıkar. | Open Subtitles | حتى إذا حُكم الآن، سَيَكُونُ خارج في أقل مِنْ خمس سَنَواتِ. |
| Eğer dünyada bu böyle direnilmeden sürüp giderse 10 yıldan kısa bir sürede bir avuç küresel şirket doğrudan veya lisans yoluyla türümüzün evrimini oluşturan genleri kendisine sahip olacaklar. | Open Subtitles | إذا استمر هذا بدون تحدي في المجتمع العالمي خلال أقل من 10 سنوات حفنة من الشركات العالمية ستمتلكه |