"kıskandım" - Translation from Turkish to Arabic

• غيورة
• غيور
• بالغيرة
• أغار
• أحسدك
• غيوراً
• غيران
• الغيرة
• احسدك
• أحسدكِ
• بالغيره
• حسود
• غرت
• غيرانة
• غيرانه

Çok kıskandım. Buraya kadar, biraz salak, çirkin arkadaşlar edineceğim.
أنا غيورة جدا , يجب أن أحصل على بعض الأصدقاء الغبيين والقبيحين

Hey, yani haber helikopterine bineceksiniz. Çok kıskandım.
.هذا يعني بانكم ستظهرون في نشرة الاخبار انني غيورة جداً منك

Flört ediyordun, açıkcası kıskandım, ben ona... uzak durmasını söyledim.
شاهدتك تُغازله و كنت غيور عليك لِذا قلتلهُ أن يتراجع

- Hoşçakalın. - Şampanyanı çok kıskandım.
وداعاًياعزيزتي، أشعر بالغيرة لاحتسائك الشمبانيا

Her şeyin senin için ne kadar basit olabildiğini kıskandım.
أنني أغار من كيف وكأن كل شئ سهل بالنسبه لك

Hiçbir şey hatırlamamanı kıskandım. Ben her şeyi hatırlıyorum.
أحسدك على ضعف ذاكرتك لأني أتذكر كل شـيء اراه

Hayatım boyunca kıskandım. Tahammül edemeyecek kadar kıskanıyordum.
كنت غيوراً كل حياتي لا أستطيع أن أتحمل حتى

Edie, geçen gün ailemle birlikte müzik yaptığını gördüğümde biraz kıskandım, çılgına döndüm ve seni gösterinin dışına ittim.
ايدي قبل أيام عندما رأيتكِ تعزفين الموسيقى مع عائلتي أصبحت غيورة إلى حد ما ، وتحولت الى مجنونه قليلاً ودفعتكِ خارجاً

Değersizim. 16 yaşında bir kızı kıskandım.
أنا مثيرة للشفقة, أنا غيورة من فتاة بالـ16.

Gördüğüm o ki, benim yapamadığım bazı şeyleri o senin için yapabildi, bende biraz kıskandım.
أعتقد أنّها تستطيع فعل شيء لك لا يمكنني أنا فعله. حسن, يجعلني نوعاً ما غيورة.

Aslına bakarsan kıskandım. Daha üniversitenin ilk yılı ve sen şimdiden kendini tanımaya başlamışsın.
أنا في الحقيقة غيورة ، أول عام بالكلية وقد أكتشفتِ نفسكِ بالفعل

Sizin için çok seviniyordum ama aynı zamanda çok da kıskandım.
، كنت مسرور كثيراً لأجلكما . ولكن يجب أن أعترف بأنني كنت غيور جداً

Aslında bisiklete binen bir çocuğu kıskandım.
لقد كنت فى الواقع غيور من هذا الطفل الصغير على الدراجة

İtiraf etmeliyim ki ben bile kıskandım.
‫علي الاعترف بأنه حتى أنا غيور ‫قليلا فقط

Şimdi gerçekten kıskandım. Hep bunu yapmak istemişimdir. Nasıldı?
أشعر بالغيرة الآن لطالما أردت فعل هذا كيف هو شعورك

Ama ben gidemezken onun gitmesini içten içe kıskandım sanırım.
لكن أعتقد أن جزءً مني لطالما شعر بالغيرة لأنها أبتعدت بعكسي

Geçen gün, gerçekten ...kendi kızımı kıskandım, biliyor musun?
في الحقيقة قبل أيام شعرت بالغيرة من إبنتي؟

Sert davranmak istememiştim. Sadece seni kıskandım.
أنا لم أقصد أن أكون عنيفاً معه أنا أغار عليكِ

Yani sizi dans ederken görünce biraz kıskandım.
ودعينا نقول أنه من الطريقة التي كنت ترقصين معه بها جعلتني أغار قليلا

Amma iyimsersin, kıskandım şimdi seni.
إنّك جامح التفاؤل، وما بيدي حيلة إلّا أن أحسدك.

Kız arkadaşınla birlikte takılma hakkına sahipsin, sanırım biraz kıskandım.
ان تكون مع صديقتك و أظنني كنت غيوراً قليلاً

Seninle savaşmaya gelmedim. Gerçek şu ki, biraz kıskandım.
ما جئت لقتالك، الحق أنّي غيران قليلًا.

Sana bir şeyin bu kadar yakınlaşmasını kıskandım, hepsi bu.
تصيبني الغيرة وحسب من أي شيء يقترب منك لهذه الدرجة

kıskandım seni, Helen.
أَحْسدُك، هيلين، أنا حقاً احسدك.

Kız kardeşiniz mi var? Sizi kıskandım.
لديكِ أخت، أنا أحسدكِ

Ne bileyim işte, kıskandım.
,ولا أعرف .فهذا أصابني بالغيره

Onun üstünde bu denli büyük bir etki bırakmanı kıskandım ama anlaşılan seyahat acenteleri, FBI'a kafa tutamıyormuş.
حسناً, وأنا حسود, لأن لك تأثيراً طاغياً ولكنني أعتقد أن عميل ترحال لا يمكنه منافسة عميل المباحث الفدرالية

Ben gidip Pedro ile biraz sinek yorayım. Oh! kıskandım.
سأذهب ل"هز الذباب" مع بيدرو- انا غرت , تبدو مسلية-

Sadece önümüzdeki hafta boyunca seninle olmasını kıskandım biraz bense Mick'le olacağım.
انا غيرانة لانها سوف تحصل عليك للاسبوع القادم وانا لدى ميك

O gece o iki sürtüğü yanına almasını biraz kıskandım.
انا غيرانه من انه أخذ هؤلاء العاهرات الاثنان معه تلك الليلة