| Endişelenme hiç. Beni kıskandırmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأنها لقد كانت فقط تحاول أن تجعلني أغار |
| Kocamın ve arkadaşlarımın önünde beni kıskandırmaya çalıştığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق بأنك تحاول أن تجعلني أغار أمام زوجي واصدقائي حسنا،هل أفلح الأمر؟ |
| Peşine düştü. Hatta Nikki'yle çıkarak kıskandırmaya bile çalıştı. | Open Subtitles | تابعَك، حاولَ حتى أَنْ يَجْعلَ أنت غيور ببَدْء معاشرة نيكي. |
| Robin'i kıskandırmaya çalışmıyorum, Barney. | Open Subtitles | انا لا احاول ان اجعل من بارني غيورة |
| Sosyete arkadaşlarıyla bana caka atıp beni kıskandırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | تتبختر زهواً مع أصدقائها المتكبرين، تحاول إثارة غيرتي |
| Kendine bir bak, Scherbotsky, Ted'i kıskandırmaya çalıştığın ortada. | Open Subtitles | انظري لنفسك يا شرباتسكي .. من الواضح انكِ تريدين ان تجعلي تيد يغار عليكِ |
| Öyleyse seni kıskandırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حسنٌ إذن إنها تحاول أن تثير غيرتك |
| Sadece onu kıskandırmaya çalışıyordum ama umrunda bile olmadı. | Open Subtitles | كنت فقط أحاول أن أثير غيرتها ولكنها لم تلاحظ ذلك حتى |
| Yemin ederimki, beni kıskandırmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | ساقسم أنه يحاول جعلي اشعر بالغيرة |
| Senden istifade eden Artemis'ti çünkü beni kıskandırmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت آرتيميس ..التي أستغلتك لأنها كانت تحاول أن تجعلني أغار |
| Beni kıskandırmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | إنها تحاول أن تجعلني أغار أو شيء كهذا |
| Beni kıskandırmaya mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | -هذا جميل هل تحاول أن تجعلني أغار ؟ |
| - Onu kıskandırmaya çalışabiliriz. | Open Subtitles | حسناً, يُمكننا دائماً مُحاولة جعله غيور. |
| Daha şimdiden beni kıskandırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أعني، وقالت انها بالفعل يحاول أن يجعلني غيور. |
| Beni kıskandırmaya yeter. | Open Subtitles | ما يكفي لجعلي غيور |
| Bunun yanında, Robin'i kıskandırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | بجانب اني احاول ان اجعل روبن غيورة |
| Hannah Montana'yı öpeceğini söyleyerek beni kıskandırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يُحاول جعلي غيورة بالقول أنه سيقبل (هانا مونتانا) |
| Çünkü beni kıskandırmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | لإنك كنت تحاول جعلي غيورة |
| Beni kıskandırmaya çalışman gerçekten çok canımı sıkıyor | Open Subtitles | الأمر مزعج لأني اعرف أنك تحاول لتثير غيرتي |
| Serena, partiye neden bu adamla geldiğini anlamıyorum beni kıskandırmaya çalışıyorsan, bunun için bir sebep yok, seni buraya ben davet ettim. | Open Subtitles | لمَ جئت مع ذاك الشخص؟ لا يوجد أيّ مبرر لمحاولة إثارة غيرتي أريد أن أكون معكِ هنا دعوتك |
| Ya da belki erkek arkadaşını kıskandırmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | او من المحتمل انها تحاول ان تجعل حبيبها يغار. |
| Dostum, seni kıskandırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يا صاح، إنها تريد إثارة غيرتك |
| Hala onu önemsiyorsun ve onu seksi, yakışıklı, zengin bir adamla kıskandırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ ما تزالين تهتمّين بها، وأنتِ تحاولين إثارة غيرتها بـ مواعدة رجلٍ مثيرٍ، أنيق وموهوب. |