| Yanlış bildiğim her sorudan sonra, bir parça kıyafetimi çıkaracağım. | Open Subtitles | كل سؤال اجاوب عليه خطأ سوف اخلع قطعه من ملابسي |
| Çoğu kıyafetimi hotelin hediye dükkanından alıyorum, ve karım benimle konuşmuyor. | Open Subtitles | أنا أشتري معظم ملابسي منمحلالهدايابالفندق, و زوجتي لا تتحدث إليّ |
| Eğer yanlış cevap verirsem bir kıyafetimi çıkarmak zorundaydım. | Open Subtitles | لذا ، لو أجبتُ خطأً على سؤال فأضطّر لخلع قطعة من ملابسي |
| Ben de yeni kıyafetimi giymek için bir mazeret arıyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أبحث عن حجّة مقنعة لارتداء فستاني الجديد. |
| Yani sarı deri kıyafetimi sadece koruma amaçlı değil, verdiği psikolojik etki için de giyiyorum. | Open Subtitles | لذا عندما ألبس بدلتي الصفراء الجلدية فإنها ليست فقط من أجل الحماية بل لها تأثير نفسي كذلك |
| Nedime kıyafetimi iade ettim, indirimdeymiş, yani 100$ kaybettim. | Open Subtitles | إذا ،لقد أرجعت ثوب الإشبينة وقد كان بسعر مخفض و ينقصني الآن 100 دولار |
| Harika, hem uğurlu kıyafetimi çaldın hem kafamdaki uğurlu kıyafetli hâlimi mahvettin. | Open Subtitles | لم تكتفي بسرقة ثوب حظي، ولكنك أيضاً أفسدت فكرتي عن هيئتي في ثوبي. |
| Jimnastik kıyafetimi değiştirdikten sonra tabii. | Open Subtitles | بالرغم من أنني على وشك تبديل ملابسي وارتداء عدة الجمنازيوم |
| Heyecan yaptılardan kastım, kıyafetimi yırtmalarıydı çünkü sikimi yalamak için sabırsızlanıyorlardı. | Open Subtitles | وبمتحمسات جدا , أعني أنهم قد مزقوا ملابسي لأنهم لم يستطيعوا الإنتظار لمص قضيبي |
| Ben kıyafetimi değiştirirken malumat verebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكَ تزويدِي بالمعلومات بينما أُغير ملابسي |
| Yeni bir alarm aldım, kahve yapıp kıyafetimi benim yerime seçiyor. | Open Subtitles | أتعلم، لقد إشتريتُ مُنبهاً جديداً. يُجهّز القهوة ويختار ملابسي. |
| İş kıyafetimi değiştirmem için eve gitmem gerek, o yüzden erken kalktım. | Open Subtitles | كان يجب أن استيقظ مُبكّراً على أيّة حال للذهاب إلى المنزل وتغيير ملابسي للعمل. |
| Bugün pembe kıyafetimi giymeliyim çünkü 10 yaşıma gireceğim. | Open Subtitles | يجب علي ارتداء ملابسي الورديه اليوم لأن سيصبح عمري 10 |
| kıyafetimi görmen için sabırsızlanıyorum, seksi bir şey ama öyle kevaşe elbisesi gibi değil. | Open Subtitles | لا اطيق الانتظار لكي ترى فستاني انه مثير , لكنه ليس فاضح, تعلم ؟ |
| Dur da kıyafetimi çıkartayım. Herkesi kaçırıyoruz. Çıkarma! | Open Subtitles | أنتظر, دعني فقط أن أخلع فستاني - نحن نتغيب عن الجميع - |
| Buraya yalnızca Amy'den temiz kıyafetimi almaya gelmiştim, baba. | Open Subtitles | لقد قدمت لأخذ فستاني النظيف من "أيمي" ، أبي. |
| Sen olağanüstü olan uzama kıyafetimi alacaksın. | Open Subtitles | أنت سوف تحصل على بدلتي الممتدة جداً. |
| O gün havalı olduğunu düşündüğüm kıyafetimi giymemin de hiçbir önemi yoktu. | TED | لم يهم أنّني ارتديت ما اعتقدت أنّه لباسي الرائع ذلك اليوم، |
| Sabah kıyafetimi Kirk'e vermiştim. | Open Subtitles | لقد سمحتُ لـ(كيرك) بإستعارة قلنسوتي ذلك الصباح. |
| Tanrı kıyafetimi değiştirmemi istemiştir muhtemelen. | Open Subtitles | ربما هذه رسالة من الكون بأني بحاجة لتغيير حلتي. |
| Altıncı sınıftaki kıyafetimi çıkardım. | Open Subtitles | نعم , لقد نظفت زيي القديم منذ الصف السادس |