| Kan kardeşi olan Kızılderililer gibi veya dövme yaptıran takım arkadaşları. | Open Subtitles | مثل الهنود أصبح دم الأخوين أو زملائه كرة القدم الحصول على الوشم مطابقة |
| Eli çocuklarını yabanda, tıpkı Kızılderililer gibi yetiştirdi. | Open Subtitles | إيلي قام بتربية أولاده تربية جامحة مثل الهنود |
| "sizlere de asi Kızılderililer gibi davranmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نعاملكم مثل الهنود المرتدين |
| Sizin Kızılderililer gibi, değil mi? | Open Subtitles | إنهم مثل الهنود الحُمر بالضبط، صحيح؟ |
| Buraya Kızılderililer gibi gizlice giriyorsun. | Open Subtitles | تتسلل إلى هنا مثل الهنود |
| Kızılderililer gibi. | Open Subtitles | مثل الهنود. |