| Kızılderililerden satın aldığın çalıntı postların birazını geri verebilirsin belki. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تعيد الفراء المسروق الذي بدلته مع الهنود. |
| Kızılderililerden satın aldığın çalıntı postların birazını geri verebilirsin belki. | Open Subtitles | ربّما يمكنك إرجاع بعض الجلود المسروقة التي إشتريتها من الهنود |
| Kızılderililerden satın aldığın çalıntı postların birazını geri verebilirsin belki. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تعيد بعض من الفراء .المسروق الذي أشتريته من الهنود |
| Birkaç gün önce atımı kaybettim. Kızılderililerden kaçtı sanırım. | Open Subtitles | فقدتُ حصاني منذ عدة أيام أثناء فراري من بعض الهنود |
| Oraya kimse gitmez. Kızılderililerden korkuyorlar. | Open Subtitles | لن يذهب أحدٍ منهم هناك إنهم يخشون الهنود |
| Ve tarih yapıldığında orada Kızılderililerden hiçbiri yoktu. | Open Subtitles | ومن الهنود الحمر الذين لم يحرزوا شيئا للتأريخ |
| Kalede dinledim. Kızılderililerden çocuğu öğrendim. | Open Subtitles | لقد سمعت في الحصن بعض الهنود وهم يتحدثون عن الولد |
| Ülkenin geri kalanı gibi şu an üzerinde bulunduğumuz bu toprak da yine şiddet yoluyla Kızılderililerden alındı | Open Subtitles | هذه الأرضِ وكُلّ البقية التي تعُودُ إلى البلادِ أُخِذَ بقسوة مِنْ الهنود |
| Manhattan'ı Kızılderililerden kim satın almıştır? | Open Subtitles | حسنٌ سيد مهمّ، من هو الشخص الذي قام بشراء جزيرة مانهاتن من الهنود ؟ |
| Topraklarımızı genişletmek, ...sınırlarımızı Kızılderililerden ve onların Fransız müttefiklerinden korumak için, yaptığımız savaş pahalıya mal oldu. | Open Subtitles | لقد حاربنا لأجل توسيع أراضينا وحماية حدودنا من الهنود وحلفائهم الفرنسيون، وقد كلفنا الكثير |
| Kızılderililerden hacıladığımız en güzel şey bu olmalı. | Open Subtitles | لا بد من أن هذا أكثر شيء جميل سبق أن سرقناه من الهنود |
| Kızılderililerden önce topraklarını çalıp sonra onlara soykırım yapan katil atalarımızdan farkınız yok. | Open Subtitles | الذين سرقوا أرض الهنود ومن بعدها اعدموهم |
| Ben ayılardan ziyade Kızılderililerden endişe ediyorum. | Open Subtitles | انني قلق بشأن الهنود اكثر من الدببة |
| Bu konsey, senin büyükbabanın büyükbabası bu toprakları Kızılderililerden çaldığından beri var. | Open Subtitles | هذا المجلس كان موجوداً ...قبل جدّ جدّك ! سرق أرضه من الهنود |
| O lanet olası diski Kızılderililerden alamayacağız. | Open Subtitles | لم نحصل عل تلك الأقراص من الهنود. |
| Diyor ki: "Sessiz Tepe gerçekte Kızılderililerden alınan mezar üzerine inşa edilmiş bir hapishaneydi." | Open Subtitles | مذكور: "التلّ الصامت هو أصلًا مستعمرة سِجنيّة، بُنيت على الأرض أُخذت من الهنود الأصليّين". |
| Sizin gibiler, onları Kızılderililerden ayırt edemez. | Open Subtitles | رجل مثل لن يفرقهم عن الهنود الحُمر |
| Bu hikaye Kızılderililerden daha eskilere kadar gider. | Open Subtitles | القصة تعود إلى ما قبل الهنود |
| - Tanrı bizi Kızılderililerden korusun. | Open Subtitles | - ياالاهي احفضنا.. انهم الهنود |
| Göçmenlerden ve Kızılderililerden önce. | Open Subtitles | قبل المستعمرين، قبل الهنود |
| Bay Owen'ın küçük Kızılderililerden hoşlandığı anlaşılıyor. | Open Subtitles | يبدو أن السيد " أوين" مولع بالهنود الصغار |