| Bir saat sonra kızın yerini sana telefonda söyleyeceğim. | Open Subtitles | بعد ساعة سوف أتصل بك وأخبرك مكان الفتاة. |
| Yetkililer kayıp kızın yerini tespit etmek için olay yerinde arama yapıyor. | Open Subtitles | السلطات لا تزال هناك في موقع الجريمة تفحص الادلة لتحدد مكان الفتاة الضائعة |
| kızın yerini zaten biliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف بالفعل مكان الفتاة |
| Seni şu anda boğup öldürmememin tek sebebi o küçük kızın yerini biliyor olman. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يجعلني لا اقتلك الان لاني اعتقد انك تعرف اين الفتاة الصغيرة |
| Ta ki diğer kızın yerini söyleyene dek. | Open Subtitles | حتى تخبرنى اين الفتاة الاخرى |
| Ya kızın yerini söylersin ya da cehennemi boylarsın. | Open Subtitles | تخبرنا أين الفتاة موجودة أو نرسلك مباشرةً عائداً إلى الجحيم |
| Önce kızın yerini söylemeye ne dersin? | Open Subtitles | لم لا تخبرني أين الفتاة أولا؟ |
| Parayı alınca kızın yerini söyleyeceğim. | Open Subtitles | حالما تكون لديّ الفتاة، سأعطيك موقع الفتاة - كلا - |
| kızın yerini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف مكان الفتاة الآن. |
| Bu kızın yerini öğrenmem gerek. | Open Subtitles | اريد معرفة مكان الفتاة |
| Önce sen bana kızın yerini söyle. | Open Subtitles | لم لا تخبرني أين الفتاة أولا؟ |
| Bak, Julito tetikçi kızın yerini Miami'de tespit etmiş. | Open Subtitles | وجد (خوليو) موقع الفتاة (المهاجمة في (ميامي |
| - Ferrell. - kızın yerini tespit ettik. | Open Subtitles | (فيريل) - لقد حددنا موقع الفتاة - |