| kız arkadaşa zamanı olduğunu sanmıyorum. Üzgünüm. | Open Subtitles | هو مشغول جداً جداً , أنا حتى لا أعرف إذا كان لديه وقت لصديقة | 
| Kendim hallettim kız arkadaşa ihtiyacım yok. Eğer topkek istersem, bunu kendim yaparım. | Open Subtitles | لقد أكتشفت أنني لست بحاجة لصديقة إن أردت كعك فيمكنني فعله | 
| Sahte bir kız arkadaşa göre, gerçek bir kız arkadaş kadar kötüsün. | Open Subtitles | أتعلمين, بالنسبه لصديقة مزيفه تبدين كصديقة حقيقه | 
| Şimdi yeni bir kız arkadaşa ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لخليلة جديدة الآن | 
| Sen boğazına kadar çift terapisine batmış durumdasın, ...ve senin kız arkadaşa en yakın şeyin Rebecca. | Open Subtitles | , أنت غارق في جلسات الاستشارة الزوجية (و أقرب ما لديك لخليلة هي (ريبيكا | 
| Maskülen bir sistemin içinde yer alıyor, artık karısının arkasına da saklanamayacağına göre, bir kız arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | انها ثقافة رجولية جدا والآن بما انه لا يستطيع الاختباء خلف زوجته فانه يحتاج لحبيبة كي يستطيع ان يبقى "احد الرجال" | 
| Ayrıca Ned'in verdiğin ödevler yüzünden kız arkadaşa pek vakti olmuyor. | Open Subtitles | بجانب أن (نيد) ليس لديه وقت حقا ً لصديقة مع كل الدورات الدراسية التي تعطيها له | 
| - Evet. - Bir kız arkadaşa daha ihtiyacın var. | Open Subtitles | أجل - أنتِ بحاجه لصديقة أُخرى - | 
| Senin bir kız arkadaşa ihtiyacın var. | Open Subtitles | انك بحاجة لخليلة | 
| Gerçekten de bir kız arkadaşa ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه حقاً يحتاج لحبيبة |