| İyi bir kız kardeş de yapmaz fakat bu bayat haber... | Open Subtitles | ولا يعني أنك أخت صالحة أيضاً لكن هذا الخبر معروف مسبقاً |
| - Shu takımında bekar, Foshan bölgesi Yunao köyünde 17 numarada anne ve kız kardeş ile oturuyorsun. | Open Subtitles | و أنت عاذب و تسكن 17 قريه شون ياو يو مقاطعه فو شان و لك أم و أخت |
| Bu gece bizimle çıkmak istemediğine emin misin, kız kardeş? | Open Subtitles | أأنت أكيدة بأنك لا تريدين الخروج معنا أيتها الأخت الصغرى؟ |
| İster bir anne, kız, kardeş bir arkadaş ya da büyük anne olsun. | TED | سواء أن كانت أم أو ابنة أو شقيقة أو صديقة أو جدة. |
| Artık nerdeyse kız kardeş gibiyiz. Birlikte yaşıyoruz falan. | Open Subtitles | إعتقدت أننا الآن مثل أخوات نعيش معا و كل شئ |
| 300 yıl önce birbirlerini her gün ziyaret etmek isteyen iki kız kardeş yaptırmış. | Open Subtitles | لقد بُنِى قَبْلَ أَكْثَرِ مِنْ 300 سَنَة مِن قِبل أختين التاني أرادتَا زيَاْرَة بعضهم البعض كُلّ يوم. |
| Paranı alıp sağa sola saçan bir kız kardeş. | Open Subtitles | كـ أخت تقوم بأخذ أموالك وتضيعها هباءً منثوراً |
| Zaten yukarıda hep kız kardeş isteyen biri var. | Open Subtitles | أَعني، إذا صعدتُ لأحدى الطابق العلوية هنا تطلب دائماً أخت |
| Biliyor musunuz çocuklar, özürlü bir kız kardeş ile büyüdüm. | Open Subtitles | أتعلمون يا أطفال , لقد نشأت مع أخت معاقة |
| Bize sürekli bir erkek ve kız kardeş için yalvardı ve biz de ikisine de bir çırpıda sahip olduk. | Open Subtitles | قد ظل يتوسل لنا لأخ أو أخت وقد جئنا له باثنين في رداء واحد |
| Regina'ya. İyi arkadaş, ayık kız kardeş ve suçu kanıtlanmış suçlu. | Open Subtitles | صديقــة عظيمة ، أخت مقلعة عن الأدمـان و مُدانّــة |
| Kusursuz bir kız kardeş bulabilmek için ne kadar gerekirse beklemeye hazırım. | Open Subtitles | وأنا مستعدّة للانتظار قدر ما يلزم للعثور على أخت مثاليّة |
| Ya da daha önemlisi şanslı kız kardeş kim? | Open Subtitles | أو الأكثر أهميةً، مَنْ هي الأخت المحظوظة؟ |
| Haydi kardeş, can kardeş Hey kardeş, kız kardeş Can kardeş, ruh kardeş | Open Subtitles | أيتها الأخت، تدفقي أيتها الأخت الروحانية |
| Annem pinpondan nefret eder ve kız kardeş kaybetmiyoruz. | Open Subtitles | , امي تكره طاولة التنس و نحن لن نفقد شقيقة |
| İki kız kardeş olan biri olarak uyanıp, aslında sadece bir tane olduğunu öğrenmemden olsa gerek. | Open Subtitles | و بحلول موعد الغداء أجد أن لديّ شقيقة واحدة |
| Peki, üç kız kardeş her ay için PMS sahip deneyin. | Open Subtitles | تقودكِ أنتِ ؟ حسناً ، جربى الشعور بأعراض الدورة الشهرية لثلاث أخوات كل شهر |
| Ayın batısına altı parmak. Her 627 devirde Yedi kız kardeş Kuzu Evinden geçer. | Open Subtitles | ستة أصابع غرب القمر حسناً, السبع أخوات سيمرون ببيت الحَمَل. |
| Herkes birbirimize bile benzediğimizi söylüyor. kız kardeş olabiliriz. | Open Subtitles | حتى الناس يقولون أننا متشابهتان يمكننا أن نكون أختين |
| Ben de kız kardeş istiyordum. O yıl ikimiz de kaybettik. | Open Subtitles | فى الحقيقة أردت اخت صغيرة لقد خسر كلانا ذلك العام |
| Bir kötü üvey anne var... ve iki de üvey kız kardeş. | Open Subtitles | لدينا زوجة أب شريرة واحدة و أختان قبيحتان من زوجة الأب |
| - Beni düşünüyormuş gibi davranma veya bir kız kardeş istiyormuş gibi çünkü ikimiz de biliyoruz ki istemiyorsun. | Open Subtitles | -كفى ادّعاءً بأنّك تهتمّين لأمري أو حتّى أنّكِ كنتِ تريدين أختاً لأنّ كلتانا تعلم أنّك لا تهتمّين |
| O platonik ilişkiden sonra tamamen kız kardeş, erkek kardeş gibi olduğunuzu. | Open Subtitles | وأن لديكما علاقة أخوية خالصة ومثالية منذ ذلك الوقت |
| Yaşları birbirine çok yakın olan iki kız kardeş. | Open Subtitles | عندما تكون هناك شقيقتان متقاربتان جداً في السن |
| Antik Keltler ve Britanya Adaları Druidleri arasında Yedi kız kardeş'in rahatsız edici bir önemi olduğuna inanılırdı. | Open Subtitles | في شعوب الكلت والدرويد القدماء في الجزر البريطانية كان يعتقد أن عنقود الثريا لديه ميزة شبحية |
| Güvenilir kız kardeş, arkadaş ve koruyucu kişiler gibi davranırlar. | TED | يتصرفن كأخت ثقة أو صديقة ومرشدة. |
| Neşeyle dolu kalbim biliyor ki bir kız kardeş her gün okuldan sonra ağabeyine mektup yazacak. | Open Subtitles | لأني أعلم من كل قلبي السعيد أن لي أختا ستكتب لأخيها كل يوم بعد رجوعها من المدرسة |
| Al. kız kardeş madalyonu araştırmaya başladığından beri Mikaelsonların köşkünde. | Open Subtitles | انظري، أختهم تجري بحثًا حول الميدالية منذ حازها آل (مايكلسون). |
| Beni Abla diye çağırın, kız kardeş gibi tamam mı? | Open Subtitles | لذا ستنادونني ديدي التي تعني الاخت الكبيرة.. حسنا؟ ؟ |