| Yatak odamın yanında, köşede kız kardeşimle paylaştığımız banyo vardı. | TED | عند زاوية غرفتي كان هناك حمام أتقاسمه مع أختي. |
| Cristina dört yıl kız kardeşimle çalıştı ve işinin kalitesi iyi biliniyordu. | TED | عملت كرستينا لمدة أربع سنين مع أختي وجودة عملها معترف بها. |
| kız kardeşimle takıldığına göre artık seni daha fazla göreceğim sanırım. | Open Subtitles | اعتقد اني سأراك كثيرا الان لانك سوف ستخرج كثيرا مع اختي |
| - Ne? Tanımadığım kız kardeşimle ve nefret ettiği biyolojik babasıyla Obama'yla çalışma sansından vazgeçtin diye mi yemek yiyeceğim? ! | Open Subtitles | يجب أن أتناول العشاء مع شقيقتي التي لا أعرفها ووالدها الذي تكرهه |
| Bunu çok önce yapmaları gerekirdi. kız kardeşimle benim iyiliğimiz için birbirlerine katlandılar. | Open Subtitles | كان عليهم فعل ذلك منذ وقت طويل ولكنهم بقيا معاً من أجلي أنا وأختي شكراَ جزيلاَ |
| İzninizle Sör Chareles, kız kardeşimle ilgilenmem gerekiyor. Elbette. | Open Subtitles | إعذرني ,سير تشارلز علي أن أذهب للأعلى لأهتم بأختي |
| Küçükken, böyle soğuk gecelerde, kız kardeşimle yatağın içine büzülürdük. | Open Subtitles | في صباي في تلك الليالي الباردة كنت أنام مع أختي في فراشها |
| Herhalde beni kız kardeşimle karıştırdınız. | Open Subtitles | أنت لا بدّ وأن كان عندك ني مشوّش مع أختي. |
| Şişman. Beni şişman, çirkin kız kardeşimle aldattı. | Open Subtitles | إنها سمينة , لقد خانني مع أختي السمينة القبيحة |
| kız kardeşimle kavga ediyorum ve birbirimizle konuşmak için çok inatçıyız. | Open Subtitles | و كنت أتشاجر مع أختي و لقد كنا عنيدين جداً مع بعضنا البعض |
| Lütfen bana, adamının kız kardeşimle yeniden bir şeylere başlamaya çalışmadığını söyle. | Open Subtitles | رجاء أخبرني بأنّ ريد لا يحاول أن يبدأ ثانية مع أختي |
| Demek benimle değil ama kız kardeşimle konuştun, öyle mi? | Open Subtitles | حسناً, أذن , أنت تحدثت مع اختي ولم تتحدث معي؟ |
| Annemle kavga ederdim şimdi de kız kardeşimle ediyorum. | Open Subtitles | لقد تشاجرت مع والدتي والآن تشاجرت مع اختي |
| Benim önümde kız kardeşimle böyle konuşmak istediğine emin misin Teğmen? | Open Subtitles | هل ترغب في التحدث مع شقيقتي بهذه الطريقة أمامي ، سيادة المُلازم؟ |
| Bir dadının yardımına ihtiyacım yok. kız kardeşimle bu ailenin bir üyesi bile değiliz. | Open Subtitles | أنا وأختي لسنا جزءاً من هذه العائلة حتى، |
| kız kardeşimle üç sene boyunca çıksaydın ve onu terk etseydin, bu kadar kızmazdım. | Open Subtitles | حتي وان ارتبطت بأختي وتخلصت منها بعد ثلاثة أيام، لن أكون ذلك الأحمق.. |
| Ama aslında, şehrimi uzaylılardan ve zarar verebilecek olanlardan korumak için üvey kız kardeşimle DEO için çalışıyorum. | Open Subtitles | لكن في السرّ، فأنا أعملُ .(رفقة شقيقتي بالتبني لـ( إدارة عمليات الخوارق (إ-ع-خ) لحماية مدينتي من الفضائيين .وأيُ أحدٍ آخر ينوي أن يهدد أمنها |
| Millet bir saniyeniz varsa sizi kız kardeşimle tanıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | دقيقةمنوقتكم، أريد تقديم أختي الصغيرة لكم |
| Suç işlemeyi bıraktım ve kız kardeşimle neredeyse bir yıldır konuşmadım. | Open Subtitles | أنظر ، حقيقة أننى قد خرجت من حياة الجريمة هو السبب فى أننى لم أتصل بأختى لمدة تقارب العام |
| .. ama sen gittin kız kardeşimle kaçtın! | Open Subtitles | ولكنك هربت مع اختى |
| kız kardeşimle sık sık giderdik. | Open Subtitles | إعتاد على أن يصطحبني أنا و أختي إلى هنا أوقات سعيدة؟ |
| Amirimin kız kardeşimle görüşmesi beni biraz ürkütmüştü. | Open Subtitles | إسمع لقد فزعت قليلاً من مرافقة مديري لأختي ولكن |
| Annemiz öldükten sonra kız kardeşimle benim evlatlık programına verilmemiz gerekiyordu. | Open Subtitles | بعد وفاةِ والدتنا، كان يُفترضُ بي و بشقيقتي دخولُ نظام رعاية اليتامى. |
| Günaydın. kız kardeşimle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | صباح الخير، أود التحدث إلى شقيقتى من فضلك. |
| Yani Dean kız kardeşimle hoş bir teni olduğu için mi görüşüyor? | Open Subtitles | أتظنّ أنّ (دين) يواعد شقيقتي بسبّب بشرتها ؟ |
| Neredeyse bir yıI oluyor ve sen hala benim kız kardeşimle evlisin. | Open Subtitles | كانت تقريباً سنة وأنت ما زلت متزوج من أختي |