| Onu rahat bırakın, yoksa kızacak. Onu iyi tanırım, çok çabuk öfkelenir. | Open Subtitles | لا تمزح معه, سيغضب انا اعرفه, انه يغضب بسرعه | 
| O'nunla tanışmadan gidersen, çok kızacak sana... ve nereye gidersen git peşinden gelecek | Open Subtitles | إذا غادرتي بدون أن تقابليه ، سيغضب كثيراً وسيتبعك أينما ذهبتِ | 
| Biliyorum kızacak ama yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | أعرف أنها ستغضب منّي، لكنّه الفعل الصائب. | 
| Duyduğunda çok kızacak ama asıl onu kızdıracak şey ondan bu ilişkiyi saklamamız olur. | Open Subtitles | ستغضب حقاً .. لكنها ستغضب اكثر بحق إذا اكتشفت باننا حاولنا اخفاء هذا عنها | 
| Değiştirdiğimiz için çok kızacak. | Open Subtitles | لكن يجب عليكي الإتصال بخياطي الخاص سيكون غاضباً جداً بسبب هذا التغيير | 
| Şimdi çabuk gitsem iyi olur yoksa babam kızacak. | Open Subtitles | والآن، أفضل أن أذهب بسرعة وإلا سيوبّخني أبي، لا أريده أن يغضب معي | 
| Koridorun her yerini boya yapmışsın. Annen çok kızacak. | Open Subtitles | الطلاء في جميع أنحاء الردهة سوف تغضب أمك | 
| Fransa'ya kadar gitmesi gerektiğini görünce çok kızacak. | Open Subtitles | عندما يرى أنه ذاهب الى فرنسا سيغضب كثيراً | 
| Buraya geldiğimi öğrendiğinde çok kızacak fakat başka ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | سيغضب جداً عندما يكتشف إني جئت إلى هنا ولكني لا أعرف ما افعل | 
| İnan bana, hâlâ bir planın olmadığını öğrenince arkadaşların çok fena kızacak sana. | Open Subtitles | صدّقني، سيغضب قومك كثيراً عندما يدركون أنّك لا تزال دون مخطّط | 
| Öğrenecek ve eğer senden öğrenmezse çok kızacak. | Open Subtitles | , سوف يعرف هذا , و لو لم يعرف منك سيغضب حقاً | 
| Hemen geri dönmezsek, Tsunade-sama çok kızacak. Doğru! | Open Subtitles | إذا لم نذهب ظهراَ , ستغضب تسوندي ساما | 
| Annen abur cubur yediğin için sana kızacak mı? | Open Subtitles | أمك ستغضب لأنك أكلت الأغذية مضرة ؟ | 
| Bugün cevabımı vermem gerekiyor. Robbins çok kızacak. Nasıl söyleyeceğim bilmiyorum. | Open Subtitles | من المفترض أن أعطيهم إجابة مع نهاية اليوم. (روبينز) ستغضب للغاية. | 
| Susan bana kızacak ve beni kovacak ve senaryomu hiç okumayacak. | Open Subtitles | ستغضب مني"سوزان"و ستطردني.. و عندها لم تقرأ نصي ابداً. | 
| İstediğimizi almış olabiliriz ama sevgilimin babası bir süre bana kızacak diyelim. | Open Subtitles | لنقل أنّنا حصلنا علي مانريده ولكنّ والد صديقتي، سيظل غاضباً علي لفترة من الزمن | 
| Fena kızacak. | Open Subtitles | كان يفترض بي إرسال رسالة بموجز العمل لرئيستي الليلة سوف تغضب | 
| İhtiyarlar buna çok kızacak. | Open Subtitles | سوف يجنّ الحكماء غضباً عندما يعلمون بهذا الأمر. | 
| Bana çok kızacak ama en azından itiraf ettiğim için takdir eder. | Open Subtitles | وقالت انها سوف تكون غاضبا مني، ولكن على الأقل سوف أحصل الائتمان على حضوركم نظيفة. | 
| Bir sürü insan kızacak, ve geri çekme seçimini kaybedebilirsin. | Open Subtitles | العديد من الناس سيغضبون وربما ستخسرين اعادة الانتخاب | 
| Bana kötü davrandığını duyunca çok kızacak. | Open Subtitles | و سوف يجن عندما يعرف أنكما ضايقتمونى | 
| - Hoca ona çok kızacak. | Open Subtitles | -المعلّم سيتعصب عليه | 
| Ne oldu? Araba yeniydi. Annem kızacak! | Open Subtitles | ماذا حدث هذه سياره جديده امي ستنزعج لهذا | 
| Elbette, salak! O zaman bir balayı bebeği yaparlarsa kızacak mısın sen? | Open Subtitles | بالطبع ايها الأحمق ، إذن هل ستجن إن كان لديهم طفل بعد شهر العسل؟ | 
| Ayrıca kocam paramı ıvır zıvıra harcadım diye kızacak. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن زوجي سيكرهني إن إهدرت المال على شيءٍ تافه جداً | 
| Beyaz İsa Bebek bunu duyarsa, sana fena kızacak. | Open Subtitles | إذا إكتشف رضيع المسيح ،الأبيض حول هذا سوف يستاء كثيرا. | 
| Nişanlım kızacak. | Open Subtitles | خطيبتي ستكون منزعجة |