| - Bayan Swann'ı kaçırdılar. - Demek bir kız bulmuşsun! | Open Subtitles | أخذوا الآنسة سوان - لذا تريد أن تجد الفتاة - |
| Kızını kaçırdılar. Burada oturup bekleyecek misin? | Open Subtitles | لقد أخذوا إبنتك وأنت مازلت جالس هنا لا تفعل شيئا |
| Ailemi kaçırdılar - karımı ve kızımı. Ama şimdi onlarlayım. | Open Subtitles | لقد اختطفوا عائلتى ، زوجتى و ابنتى ولكنى معهم الان |
| Dün futbol maçına giden 20 Nijeryalı kızı daha kaçırdılar. | Open Subtitles | البارحة إختطفوا 20 فتات نيجيريه في طريقهم للعب كرة القدم |
| Okulda Lana'ylaydım, birisi bize saldırdığında. Onu kaçırdılar! | Open Subtitles | لقد كنت في المدرسة مع لانا عندها أحداً ما هاجمنا و أخذوها |
| Onları burada öldürebilecekken, üç kişiyi kaçırdılar. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك لقدا أخذوا ثلاثة أشخاص حينما كان يمكنهم أن يقتلوهم هنا |
| Arkadaşların, uyuduğu sırada kardeşimi yatağından kaçırdılar. | Open Subtitles | جماعتكِ أخذوا أخي من سريره عندما كان نائماً |
| Onlar bir bebeği aldılar... Küçük bir kızı kaçırdılar. | Open Subtitles | لقد أخذوا طفلته، لقد أخذوا أبنتها الصغيرة |
| Bizim insanlarımızın da kaçırıldığını söyle. Karımı da kaçırdılar! | Open Subtitles | ، أخبرهم أنهم أخذوا قومنا أيضاً، لقد أخذوا زوجتي أيضاً. |
| Bu yılın başında, Bay Fenster ve Bay McManus Newark Havaalanından çift motorlu bir kargo uçağı kaçırdılar. | Open Subtitles | بدون معرفته و في بدايه هذه السنه سيد فينستر و مكمانوس قد اختطفوا حمولة طائرتين من المخدرات خارج مطار نيويورك |
| Bize saldırdılar! Sabote ettiler, kaçırdılar, öldürdüler. | Open Subtitles | لقد هاجمونا، خربونا، اختطفوا أحدنا، قتلوا بعضنا. |
| Ama bana ulaşmak için bir arkadaşımı kaçırdılar. | Open Subtitles | لكنهم اختطفوا صديقة لي في سبيل الوصول إلي. |
| Küçük kızımı kaçırdılar. Eşiniz ciddi bir tehlike içinde. Bir dakika. | Open Subtitles | لقد إختطفوا ابنتى زوجتك فى خطر داهم دقيقة من فضلك |
| Bak, buradalar ve seni arıyorlar. - Aileni de kaçırdılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا وهم يبحثون عنك الآن لقد إختطفوا عائلتك |
| Onu Mexico City'de kaçırdılar ve ben de onları Juarez'deki o eve kadar takip ettim! | Open Subtitles | لقد أخذوها من المكسيك .. وتعقبتهم طوال الطريق مرورا بذلك المنزل |
| Onu 7 hafta önce kaçırdılar. | Open Subtitles | لقد أخذوه منذ سبعة أسابيع. |
| Beni bu evden kaçırdılar çırılçıplak soydular, metal bir masaya yatırdılar ve içime metal sondalar soktular. | Open Subtitles | لقد خطفوني من هذا المنزل وجردوني من ملابسي ووضعوني في لوح معدني والصقوا مجسات معدنية داخل جسدي |
| Elimizdeki teori şu: Zanlılar Margo Hughes'ü, çoğaltacakları sahte paranın kalıp modelini çizmesi için kaçırdılar. | Open Subtitles | حسناً إذاً، فالذي نعتقده هو أن المزيفين قاموا باختطاف مارجو لكي يجبروها على تصميم قالب لكي يصدروا أموال مزيفة |
| Ama bavulda telefon numaramız yazıyordu. Otele gelip onu kaçırdılar. | Open Subtitles | ولكن عليها رقم هاتفنا فجاءوا إلى الفندق وأخذوا زوجتى |
| Bugün karımı ve kızımı kaçırdılar. Kurtardık. Şimdi güvendeler. | Open Subtitles | لقد اختطف قومه ابنتى و زوجتى و لكننا استعدناهم و هم آمنون الان |
| Kızı kaçırdılar çünkü Laurie'den bir şey istiyorlar. | Open Subtitles | اختطفوها للضغط على لوري للقيام بشـيء لهم |
| Onu gözlerimin önünden kaçırdılar ve ben hiçbir şey anlamadım. Sonra onu ölesiye işkence edilmiş bir vaziyette buldum. | Open Subtitles | خطفوها أمام ناظري وأنا لم أكن أعرف شيئاً عن ذلك |
| O insanlar sessiz kalmanız için oğlunuzu kaçırdılar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس قاموا بخطف ابنك حتى لا تتكلم |
| Jessica Martin ve ailesini kaçırdılar. | Open Subtitles | إن لم تتركه لقد خطفوا جيسيكا مارتن وعائلتها |
| Jakarta'da polis merkezini havaya uçurdular. Ve Kuala Lumpur'da birini kaçırdılar, | Open Subtitles | واحدة إنفجرت في مركز للشرطة في (جاكارتا) وعملية إختطاف في (كوالامبور) |
| Tamam üniversiteli bir kız kaçırdılar yani eski alışkanlıklarını geri kazanıyorlar değil mi? | Open Subtitles | حسنٌ، لقد اختطفا طالبةً جامعيّة، لقد عادا لعاداتهما القديمة، صحيح؟ |