"kaçırmıştım" - Translation from Turkish to Arabic

• فاتني
• فاتتني
• تَغيّبتُ عنه
• تملّكني
• مُختَطفي
• وفاتني

Meg'le Chris bir yaşına bastığında, yapacak o kadar çok şeyim vardı ki her şeyi kaçırmıştım.
عندما اصبح عمر ميغ و كريس سنة كان علي عمل الكثير و فاتني الكثير

Tabii hayatının ilk 30 yılını kaçırmıştım.
ولكني أيضاً, فاتني 30 عاماً من حياتك

Otobüsü kaçırmıştım.
أول حصة في مادة التاريخ , في نفس اليوم الذي فاتتني فيه الحافلة

Affedersiniz, ben birkaç ders kaçırmıştım. Konumuz nedir?
معذرة ، لقد فاتتني بضعة محاضرات ما هو موضوع الامتحان ؟

Haklısınız.7-Eleven mağazalarının kurucusuna dava açmayarak çok büyük bir fırsat kaçırmıştım.
نعم. تَغيّبتُ عنه a فرصة ذهبية مِن قِبل لا يَدّعي لِكي يَكُونَ مخترعَ 7 أحدَ عشرَ.

Aklımı kaçırmıştım.
تملّكني الغضب فحسب

En son emlakçı bir kodamanı kaçırmıştım. Ailesi onu geri almak için 100 bin dolar ödedi.
مُختَطفي الأخير كان تاجر عقارات، وأسرته دفعت 100 ألف دولار لاستعادته.

Hastaydım ve çekimi kaçırmıştım.
لقد اجلت الموضوع وفاتني الموعد النهائي

Senin yüzünden Die Landstreicher'in ikinci oyununu kaçırmıştım.
فاتني العرض التالي " دي لانشتاير " بسببك

Geçen gece VCR'ime kaydetmiştim Alem yaparken kaçırmıştım çünkü.
لقد كنت أشاهدها للحاق بما فاتني

Daha önce gözden kaçırmıştım.
لقد فاتني شيءُمامرةمنقبل.

Daha önce gözden kaçırmıştım.
لقد فاتني شىء ما من قبل.

Tuvalette kapalı kaldığım için kafes dövüşünün üç raundunu kaçırmıştım.
فاتتني 3 جولات من المصارعة لأني كنت في الحمام

Ben çağrıyı kaçırmıştım.
لقد فاتتني المكالمة

Tamam, arıyordum ama Scott yılın son isabet partisine çağırdı ve diğer tüm partileri uyuduğum için kaçırmıştım.
حسنا، كنت أبحث لكن (سكوت) أقام آخر حفل صاخب للسنة وقد فاتتني كل الحفلات السابقة

Son kez kaçırmıştım.
تَغيّبتُ عنه آخر مَرّة.

Puri'ye hacca giderken oradan geçip, iki kez aktarmayı kaçırmıştım.
مرة كان هناك على الحج إلى بوري... ... وفاتني ارتباطي مرتين.