| - Hiç L.A.'li biriyle tanışmamıştım. - Fazla bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | أنا لم أقابل أحدا من لوس أنجيلوس من قبل ـ لم يفوتك الكثير | 
| Çok sıkıcı bir partiydi. Bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | كانت حفلة سخيفة لم يفوتك أى شىء | 
| Pazar okulunu hiç kaçırmadın galiba? | Open Subtitles | لم تفوت مدرسة الاحد في الكنيسة اليس كذلك؟ | 
| Bir şey kaçırmadın, senin eski odanda uyumam dışında. | Open Subtitles | لم يفتك شئ سوى رؤيتى نائمة فى غرفتك القديمة | 
| Eğer daha iyi hissedeceksen söyleyeyim, pek bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | إذا كان ذلك يعزيك فأنتِ لم تفوتي الكثير. | 
| Çünkü hayatın boyunca uçuş kaçırmadın. | Open Subtitles | لأنك لم تفوّت أبداً رحلة .في حياتك كلّها | 
| Pek bir şey kaçırmadın. Tatlı kavun daha iyi. | Open Subtitles | لن يفوتك الكثير ، المن أشهى بكثير | 
| Buraya hiç girmemiştim. Pek bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | لم اكن هنا من قبل لا يفوتك الكثير. | 
| - Hiçbir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | لم أرى شيئاً لم يفوتك شئ | 
| Birşey kaçırmadın. Yiyecek olarak pörsümüş krep... | Open Subtitles | لم يفوتك شىء الطعام, الفطائر | 
| - Pek bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | لن يفوتك الكثيرِ. | 
| Hiçbir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | هل كانت تكلمني ؟ لم تفوت أي شيء | 
| Hayır, hiçbir şey. Hiçbir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | لا، لاشئ أنت لم تفوت شئ | 
| Bir maçını bile kaçırmadın. | Open Subtitles | أنت لا تفوت مباراة | 
| - Hiçbir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | هل فاتني شيء؟ لا يا فتى لم يفتك أي شيء | 
| Çok bir şey kaçırmadın. Aynasızlar her yerdeydi. | Open Subtitles | لم يفتك الكثير الشرطة ملئت المكان | 
| Evet şey çok fazla bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | أجل، لم يفتك الكثير. | 
| kaçırmadın. Sen hiç bir şeyi kaçırmadın. | Open Subtitles | أنتِ لم تفوتي ذلك. | 
| Hiçbir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | لم تفوتي أي شيء | 
| Aman, neyse, bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | صحيح، لم تفوّت أي شيء. | 
| Endişelenme. Haber kısmında bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | حسناً، لا تقلق، لم تفتك أيّة أخبار مهمّة | 
| Seni daha iyi hissettirecekse söyleyeyim, pek de bir şey kaçırmadın. | Open Subtitles | . لم يفوتكِ الكثير اذا كان ذلك يشعركِ بأى تحسن | 
| kaçırmadın. Duruyor. | Open Subtitles | لا ، لم تفوتيه ، أحتفظتُ به | 
| Eğer onu gerçekten kızdırmak istiyorsan , neden kız kardeşlerinden birini kaçırmadın? | Open Subtitles | إن أردت فعلاً أن أجعلها تثور، فلمّ لم تختطف واحدة من أخواتها؟ | 
| Ve eminim beni zehirlemek için kaçırmadın heralde. | Open Subtitles | وأنا واثقة... ... لم تخطفني لتسممني | 
| Onları kaçırmadın değil mi? | Open Subtitles | إذاً خطفتهم |