| Tüm hayatımı kaçarak harcamaktansa onunla ve her şeyle bir kez yüzleşmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل مواجهته بنحو نهائي بدلاً من قضاء بقية حياتي بالهرب |
| Bir çok insan en iyi yaşamın acıdan kaçarak olduğunu düşünür. | Open Subtitles | يَعتقدُ أكثر الناس أن أفضل طريقة للعَيْش هي بالهروب من الألم. |
| Buna rağmen, hala hapishanede olabilirdin. Ben de hala kaçarak yaşıyor olabilirdim. | Open Subtitles | كان يمكن أن تبقى أنت في السجن وأبقى أنا هاربة |
| Ben tüm hayatımı senin için onlardan kaçarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتي بأسرها هاربةً منهم لأجلكِ. |
| Eğer yakalayamazsak hayatını kaçarak geçirecek. | Open Subtitles | أنْ لم نقبض عليه سيعيش هاربًا طوال حياته |
| Henüz kitabın başlangıcında, yüzüğü takıp kaçarak arkadaşlarını yüz üstü bırakma gibi bir hevese kapılır. | Open Subtitles | منذ بداية الكتاب، يبدأ فعلا بالشعور بالإغراء لارتداء الخاتم والهروب وترك اصدقائه من خلفه |
| Ama siz bu toprakları lanetlemeden önce çok uzun bir zamanı sizin kara şövalyelerinizden kaçarak geçirdik. | Open Subtitles | لكنْ قبل أنْ تلقي لعنتكِ على هذه البلاد أمضينا أيّاماً عديدة هاربين مِنْ فرسانك |
| Adaletten kaçarak devam eder, ödül alamaz, olaya son noktayı koyamaz ve ben de kızını öldürürüm. | Open Subtitles | ستبقى هارباً من العدالة لن تحصل على أي مكافأة ولا خاتمة وسأقتل ابنتك |
| Ömür boyu kaçarak yaşamak istiyorsan paşa gönlün bilir. | Open Subtitles | إذا كنتَ تنوي قضاء بقية حياتكَ بالهرب والاختباء .فافعل ما تريد |
| Teslim olmaktansa, kaçarak hayatta kaldım. | Open Subtitles | أنا أفضل أن أستمر بالهرب والبقاء حياً أفضل أن أتحول إلى متعاون معهم |
| Kuzey Kore'de tıpkı babam gibi açlıktan ölebilirdim, ya da Çin'e kaçarak en azından daha iyi bir hayat için deneyebilirdim. | TED | كان من الممكن أن أموت جوعاً مثل والدي في كوريا الشمالية أو على الأقل أستطيع أن أحاول في سبيل الحصول على حياة أفضل بالهرب إلى الصين |
| Ne hissettiğini biliyorum, ama korkularımızı kaçarak yenemeyiz. | Open Subtitles | أعلم شعوركِ، لكنّنا لا يمكننا معالجة مخاوفنا بالهروب |
| Kişi ölümden kaçarak aydınlanmaya ulaşamaz. | Open Subtitles | الواحد لا يستطيع الوصول للتنوير بالهروب من الموت |
| Bir şeylerden kaçarak o kadar çok zaman harcadın ki artık yolunu bulamıyorsun. | Open Subtitles | لقد قضيت فقط وقتاً كبيراً بالهروب لتدرك ما تهرب إليه |
| Ben sadece hayatımın geri kalanını onunla kaçarak geçiremem. | Open Subtitles | لكني فقط لا أستطيع قضاء مابقي من حياتي هاربة معه |
| Dün, bir denek Magnet Projesi araştırma tesisinden kaçarak komutamdaki iki askeri öldürdü. | Open Subtitles | إذاً، الأمس، عينة هاربة من مُنشأة البحث للمشروع "ماغنيت" قتلت جنديان مِن عناصري. |
| Hayatımı ondan kaçarak geçiremem. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اقضي حياتي هاربة منه |
| Tüm hayatımı, inançlarım yüzünden kaçarak sevdiklerimin öldürülmesini izleyerek geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيتُ حياتي هاربةً بسبب مُعتقداتي. ورأيتُ أحبّائي يُقتَلون. |
| O günden beri kaçarak yaşıyorum. Gerçeğin ortaya çıkabilmesi... | Open Subtitles | لقد مكثت هاربًا من حينها الآن اصبح زمام الأمور بيدي |
| Her haftasonu adaya kaçarak birlikte olamayız. | Open Subtitles | والهروب للجزيره كل اسبوع لنكون معاً |
| Klaus ile 1000 yılınızı neden babanızdan kaçarak geçirdiğinizi merak ediyorum. | Open Subtitles | يخامرني الفضول، لمَ أنتِ و(كلاوس) قضيتما ألف عاماً هاربين من والدكما. |
| Tüm hayatını kaçarak geçirmiş biri olduğunu düşünürsek daha iyi durumda olman gerekirdi. | Open Subtitles | حريٌّ بمَنْ قضى حياته بأكملها هارباً أنْ يكون ذا لياقةٍ بدنيّةٍ أفضل. |
| Aylardır işten, hayattan okuldan kaçarak ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لأشهر الآن .. وأنت تجلس فى بيتك تتجنب العمل , الحياة والجامعة |
| Askerlikten bir rus ajanı olduğu için idam edilmenin kıyısına geldiği Finlandiya'ya kaçarak kurtulacaktı. | Open Subtitles | تفادى الخدمة العسكرية بهروبه إلى فنلندا حيثكادأن يُعدملكونهجاسوسروسي. |
| Bundan kaçarak kurtulamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع ان أستمر فى الهرب من الاْشياء |
| aile arasında olmak hepimiz için zor, ama bütün hayatımızı bizi rahatsız ettiği için kaçarak sürderemyiz. | Open Subtitles | فزيارة عائلة كبيرة مترابطة، أمر صعب علينا جميعاً. فلا يمكننا قضاء حياتنا بتجنب ما نخافه |
| -Burdan kaçarak gittin | Open Subtitles | -لقد هربتَ من هنا كالدجاجة التي قطع رأسها |
| Yapmamız gereken tek şey, uzaylı robotların gönderdiği ölüm ışınlarından kaçarak, şehir meydanına gitmek. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هوالزحف خلال المرور خلال ميدان المدينة متحاشيين الأشعةالقاتلة من الآليين. |