| Hiç mantıklı değil, beni gördü, kaçmadan önce gözlerinin içine baktım. | Open Subtitles | لا يبدو ذلك منطقياً، لقد راَني ونظرت بعينيه قبل أن يهرب |
| kaçmadan önce neler yaptığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ما الذي كان يخطط له قبل أن يهرب. |
| Belki düşünceleri hakkında bir ışık görmüş olabilir, kaçmadan önce. | Open Subtitles | ربّما سيكونون قادرين على تسليط بعض الضوء على ما كان يُفكّر به قبل هروبه. |
| Kuzey'den kaçmadan önce, 35. Oda'nın lideriymiş. | Open Subtitles | قبل هروبه من الشمال كان زعيم مجموعة الغرفة 35 |
| En azından kaçmadan önce üç gün orada kaldığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنها كانت هناك منذ 3 أيام قبل أن تهرب |
| Kahramanımız, labirentten kaçmadan önce Minotaur ile yüzleşmeli. | Open Subtitles | و يجب أن يواجه بطلنا المينوتور قبل أن يفر من المتاهة |
| Pek fazla bir şey yok ama, kaçmadan önce karınlarını doyursalar iyi olur. | Open Subtitles | انه ليس بالكثير لكن على الاطفال ان ياكلو قدر الامكان قبل المغادرة |
| Anlaşılan, kaçmadan önce Eileen boynuna dokunmuş. | Open Subtitles | على ما يبدو آيلين لمسته على الرقبة قبل أن يهرب |
| Bir tay yakalıyor, kuzeni Tungaa kaçmadan önce onu bağlamalı. | Open Subtitles | حالما يُمسك بالمُهر على إبن عمه تونكا أن يُمسك بزمامه قبل أن يهرب |
| kaçmadan önce adamlardan birini dizinden feci yaralamış. | Open Subtitles | بالتأكيد ليس مع الروس، أصاب أحدهم في الركبة، قبل أن يهرب |
| Nate, kaçmadan önce Anson'ı yakalayabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | سابقاً في العميل المحروق نايت ، أنت الوحيد الذي يمكنه الوصول لأنسون قبل أن يهرب |
| kaçmadan önce ortağını yakalamayı başardık. | Open Subtitles | أستطعنا الإمساك بهذا الشريك قبل هروبه. |
| Konsolosluktan kaçmadan önce... | Open Subtitles | قبل هروبه من المفوضية |
| Lisbon, Smith'i kaçmadan önce vurmuş. | Open Subtitles | (ليزبن) أصابت (سميث) قبل هروبه. |
| Açıkçası,onu daha kaçmadan önce kaybettiğimizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | بصراحة لقد شعرت بأننا سنخسرها قبل أن تهرب بفترة طويلة ولكن .. |
| Tıpkı eski karımın bahçıvanla Ekvador'a kaçmadan önce söylediği gibi. | Open Subtitles | أنه كما كانت زوجتي السابقه تقول قبل أن تهرب إلى الإكــوادور مع البستـاني اللعـين |
| Bu da kaçmadan önce kullandığınız araba. | Open Subtitles | و تلك هي السيّارة الّتي كنت تقودها، قبل أن تهرب |
| - kaçmadan önce ateş ettiğini söylüyor. | Open Subtitles | ملتحمة في معركة نارية قبل أن يفر من مسرح الجريمة |
| Pek fazla bir şey yok ama, kaçmadan önce karınlarını doyursalar iyi olur. | Open Subtitles | انه ليس بالكثير لكن على الاطفال ان ياكلو قدر الامكان قبل المغادرة |
| Efsaneye göre milyonlar değerindeki hazineyle kaçmadan önce adayı saatlerce kuşatma altında tutmuşlar. | Open Subtitles | تقول الأساطير أنهم وضعوا حصار على الجزيرة لساعات قبل الهروب بكنز يساوي الملايين |
| kaçmadan önce Bayan Forster'a mektup bırakmış. | Open Subtitles | لقد كتبت ملاحظة للسيدة فورستر قبل ان تهرب. |
| Papa Clement, Roma'dan kaçmadan önce onu korumak için kutuya mühürlemiş. | Open Subtitles | الاب "كليمنت" اقفل الصندوق عندما هرب من "روما" ليحميه |