| Ve bir kraliçe olarak, iftiralardan kaçmayacağım, ve sen de yapmamalısın. | Open Subtitles | وكملكة , لن أهرب من الإفتراءات، ولا يجب أن تهرب أنت. |
| Ve artık hiçbir zaman hayattan... ..veya aşktan kaçmayacağım. | Open Subtitles | ولن أهرب من حياتي مرة أخرى أو من الحب أيضا |
| Silah kullanmasını biliyorum ve kaçmayacağım. Şehre gidiyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف أحمل سلاح و لن أهرب يا أبي أنا ذاهبً إلي المدينة |
| Hayatımda hiçbir şeyden kaçmadım ve şu anda da kaçmayacağım. | Open Subtitles | لم أهرب أبداً طوال حياتي من أي شئ ولن أفعل هذا الآن |
| Ben kaçmayacağım. Rocco yeterince çekti. | Open Subtitles | وأنا لن اهرب عانى روكو بالفعل بما فيه الكفاية |
| Her zaman kaçtığım gibi kaçmayacağım. | Open Subtitles | هذا غير مهم حتى أنا لن أهرب مثل ما كنت أفعل دائماً |
| Eğer korkmadığımı söylersem yalan söylemiş olurum ama kaçmayacağım. | Open Subtitles | أكون كاذباً لو قلت أننى غير خائف لكننى لن أهرب |
| Şimdi, bu adamı nasıl yeneriz onu bulalım çünkü tekrar kaçmayacağım. | Open Subtitles | الآن ، نحن بحاجة لمعرفة كيفية التغلب على هذا الرجل لأننى لن أهرب ثانية |
| kaçmayacağım, ayaklarım boku yemiş vaziyette hem nerede olduğumuzu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أهرب ساقاى مسحوقتان و أنا حتّى لا أدرى أين نحن بهذه اللعنة ؟ |
| Zorluklardan artık kaçmayacağım. | Open Subtitles | لَن أهرب من التّحدّيات التي تُوَاجهني في الحياة. |
| Ama savaşa girmek zorundaysak utanıp kaçmayacağım. | Open Subtitles | ولكن إن اضطررنا إلى الذهاب للحرب فلن أهرب منها |
| kaçmayacağım. Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama sana bir şey kanıtlamak için yapmadım bunu. | Open Subtitles | لن أهرب , ولا أعلم ما الذى يدور بعقلك |
| Daha fazla kaçmayacağım. Kaçmaktan yoruldum. | Open Subtitles | لن أهرب بعد الآن لقد تعبت من الهرب |
| Annem kaçmamıştı ben de kaçmayacağım. | Open Subtitles | أمي لم تهرب وأنا أيضاً لن أهرب |
| Bana ne söylersen söyle önemi yok, kaçmayacağım. | Open Subtitles | إنني لا أهرب, مهما كان ما تخبرني إياه |
| Kaldır şunu. Hapisten kaçmayacağım. | Open Subtitles | ضع هذا جانباً أنا لن أهرب من السجن |
| Evet, savaşmayacağım, ama kaçmayacağım da. | Open Subtitles | بالتأكيد لن أقاتل لكني لن أهرب |
| kaçmayacağım. Çünkü beni incitebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لن أهرب لأنني لا أظنّ أنكِ ستؤذينني. |
| Ben kaçmayacağım. Ne kadar yakınız baksanıza! | Open Subtitles | أنا لَنْ اهرب إنظرْ كَيفَ نحن قريبون |
| Artık senden kaçmayacağım, Derek. | Open Subtitles | انا لن اهرب منك مرة اخرى ديريك |
| Bu sefer, ateşten kaçmayacağım. | Open Subtitles | هذه المره ، لن اهرب من النيران |