| Evde eski bir gümüş kaşığım ve oyma bir mühürüm olduğu doğru ama onlara pek önem vermemiştim. | Open Subtitles | من الصحيح أن لديّ ملعقة ذهبية بالبيت وختما منقوشا... |
| Plastik kaşığım da var. | Open Subtitles | وحصلت على ملعقة نشا ذرة جديد ايضا |
| Plastik kaşığım da var. | Open Subtitles | وحصلت على ملعقة نشا ذرة جديد ايضا |
| Bu arada Komutan, kaşığım. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع ايها القائد. اريد ملعقتي |
| Benim kaşığım yok. | Open Subtitles | حسناً خذ ملعقتي لكني استعملها |
| Bu en şanslı kaşığım. Bir keresinde hayatımı kurtarmıştı. | Open Subtitles | هذا ملعقة حظ جداً أنقذت حياتي من قبل |
| Bir gümüş kaşığım, takılı zincirine. | Open Subtitles | ولدي ملعقة فضية معلقة في سلسلة |
| Başka kaşığım yok. | Open Subtitles | ليس لدي ملعقة أخرى |
| Benim kaşığım var. | Open Subtitles | وأحمل ملعقة. |
| kaşığım çöp öğütücüsüne sıkıştı. | Open Subtitles | ملعقتي وقعت بالداخل. |
| Bu benim kaşığım. | Open Subtitles | هذه ملعقتي |
| kaşığım! | Open Subtitles | ملعقتي! |