"kabileleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • القبائل
        
    • وقبائل
        
    • قبائل
        
    Muhammed el-Hayır, cani, Mehdi'ye dönüştü, kıyı boyuncaki tüm kabileleri kendine bağladı. Open Subtitles محمد الخير الوغد ذهب الى المهدى آخذا كل القبائل على طريق الساحل
    Onlar temas edilmemiş kabileleri korumak için ormana hizmet ediyorlardı. TED كانوا يقومون بخدمة الغابة لحماية القبائل الغير معروفة.
    Bazı Germen kabileleri Roma'nın düşmanı olarak kalırken, imparatorluk diğerlerini kraliyet ordusuna dahil etti. TED في حين أن بعض القبائل الجرمانية ظلت معادية لروما، أدرجت الإمبراطورية القبائل الأخرى في الجيش الإمبراطوري.
    Dünyanın gidişatını değiştiren kabileleri inşa edenler, böyle yaparlar. TED لاحظوا أن الناس الذين بنوا القبائل التي تغيّر العالم يفعلوا ذلك.
    Bir zamanlar 6 krallığı fethetmiştim ve kuzeydeki bütün kabileleri Open Subtitles بمجرّد أنّ أغزوا الممالك السّتّة و كلّ القبائل الشّماليّة
    Kuzey düzlüklerindeki bazı Yerli Amerikan kabileleri su kuşlarının dünya ile iletişim kurmaya çalışan atalarının ruhları olduğuna inanır. Open Subtitles بعض القبائل الأمريكية الأصل ... من السهول الشمالية يؤمنون أن الطيور ... من سلالة الأرواح وحاولوا الإتّصال بعالم الطبيعة
    Moğolistan'ın büyük kabileleri acımasızca katliamlar yapıyorlardı. Open Subtitles القبائل العظيمة لمنغوليا عادت . إلى جو الثأر القاتل
    O kabileleri fethettiniz, avlarına, topraklarına konmaya çalıştınız. Open Subtitles و غزوتم هذه القبائل مستبحين مصائدها واراضيها
    Bugünün gazetesi. Bütün kayıp kabileleri bildiğimi sanıyordum. Open Subtitles وتصادف أن معي جريدة اليوم، ظننتني أعرف كل القبائل المفقودة
    Aslında bazı Aborjin kabileleri, ona taptılar. Open Subtitles اتعلمون في الواقع أن بعض القبائل كانت تصلي لها
    Kral Halga, Wulfric'in babası Frenklere akın düzenlemek için tüm kabileleri çağırmıştı. Open Subtitles الملك هالجا ، والد والفرك دعا جميع القبائل معا لغزو فرانكس
    Futu diğer kabileleri geri çekilmeye ikna ediyordu, ben de kendisini öldürdüm. Open Subtitles فوتو , كان يحث القبائل الأخري علي الإنسحاب لذلك قتلته
    Otlaktan otlağa koşuşturup, tüm kabileleri birleştirmeye çalıştın. Open Subtitles تجري طوال الوقت بين السهول محاولا تجميع كل القبائل
    Bu kabileleri saf ve kandırılabilir bulduğunuzu söyleyebilir miyiz? Open Subtitles هل من العدل قول بأن شعورك إتجاه هذه القبائل كان خادعا و ساذجا؟
    Hayatının 40 yılını bu keşfedilmemiş kabileleri korumaya adadı. Open Subtitles كرَّس 40 سنة لِحماية القبائل المعزولةمنالعالمالخارجي،
    Diğer kabileleri, kültürleri incelemek için uzun zaman harcıyorum. Open Subtitles قضيت الكثير من الوقت بدراسة القبائل الأخرى, و الثقافات الأخرى
    Yerli kabileleri ve ilk yerleşimcileri katlettiler. Open Subtitles يذبحون القبائل النائية والمُتسعمرات حديثة التكوين.
    kabileleri birbirlerine düşürmüşler ve Hint savaşını başlatmışlar. Open Subtitles مافعلوهُ هو أنهم حرّضوا القبائل ضد بعهم البعض وحولوا الأمر إلى حرب دموية هنديّة
    Kardeşim de zamanında uçsuz bucaksız çölü savaşan kabileleri, ona karşı planlar kuran hasım dış güçleri görmüştü. Open Subtitles نظر أخي إلى الصحراء الممتدة, و القبائل المتحاربة, و القوى الخارجية المعادية التي تتأمر ضده,
    Gelecek nesillerimizi korumak için kabileleri birleştirmeliyiz. Open Subtitles يجب علينا توحيد القبائل لحماية مستقبل أجيالنا القادمة
    Barış zamanlar Avatar'ın, Su kabileleri, Toprak Krallığı, Ateş Ulusu ve Hava Göçebeleri arasındaki dengeyi koruduğu günlerin hikâyelerini. Open Subtitles أيام السلام. عندما كان الأفاتور يحافظ على التوازن بين مملكة الأرض وقبائل الماء. أمة النار و بدو الهواء.
    Su kabileleri her zaman müttefik olacaklar ama Güney Kabilesi artık bağımsız. Open Subtitles , قبائل الماء سيكونون دائما حلفاء لكن قبيلة الماء الجنوبية مستقلة الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more