| Oğlumun kabusları vardı Sevdiği bir erkeğin başının kesilmesini tanık olduğu için mi? | Open Subtitles | أم عن الكوابيس التي تراود ابني منذ أن شاهد اعدام الرجل الذي يحبه؟ |
| kabusları yüzünden, bazı geceler gürültü çıkarır. | Open Subtitles | انه يكون أحيانا مزعجا في الليل بسبب الكوابيس |
| Ayrıca, o kabusları görmeye daha fazla dayanamam. | Open Subtitles | بالإضافة , لا أستطيع الحلم بهذه الكوابيس |
| Ve ben onu attım, çünkü ona savaş kabusları gördürür olmuştu. | Open Subtitles | وقد اضطررت لرميها بعيداً لأنها كانت تسبب له كوابيس الحرب |
| Bütün bu Wraith bağı ve kâbusları beni endişelendiriyor. | Open Subtitles | اتصالها بالرايث و كوابيسها تثير اعصابى |
| O kabusları yorumlarken kullandığın temel kaynaklar da: | Open Subtitles | ,الكوابيس التى فسرتها انت استخدمتها كمصادر أساسية |
| Çocukken gördüğüm kabusları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكّر تلك الكوابيس التي عانيت منها وأن صغير؟ |
| Artık şu kabusları gör'ceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنك ستعاني من تلك الكوابيس مرة أخرى |
| Kızımın bu kabusları görmesine engel olmaya çalışıyorum, daha ayrıntılı görmesine teşvik edip sizin onları analiz etmenize değil. | Open Subtitles | انا احاول ان اوقف تعرض ابنتى لهذه الكوابيس لست اشجعها على معرفه تفاصيل اكثر |
| Yani, görünüşe göre bunlar onun iblisleri, hayata getirdiği kabusları. | Open Subtitles | لذا من الواضح أن هذه شياطين وأعادتها الكوابيس للحياة |
| Anjana'ya olan suçluluğu kabusları, depresyon hali... | Open Subtitles | ان الاحساس بالذنب لموت انجانا الكوابيس ، الاكتئاب |
| İnanılmaz derecede gerçekçi olan bu kabusları küçükken görürdüm. | Open Subtitles | إعتدتُّ أن تراودني تلك الكوابيس الحقيقيّة جدًّا عندما كنت صغيرة. |
| Jung, kabusları bilinçaltımızın bize meydan okuduğu bir yol olarak görür. | Open Subtitles | خلاف جونغ هو أن الكوابيس هي طريقة العقلالباطنلتحدّينا. |
| Tekrar o kabusları görmeye başladın, huh? | Open Subtitles | عادت إليك تلك الكوابيس مرة أخرى، صحيح؟ |
| O bir düş kapanı. Onun kabusları yakaladığına inanılır. | Open Subtitles | إنه صائد الأحلام يفترض به صيد الكوابيس |
| O kabusları hala görüyorum. | Open Subtitles | و لا أزال أملك بعض الكوابيس. |
| kabusları inkar edemem. | Open Subtitles | لا استطيع انكار الكوابيس |
| Bugün bile o kadar sık olmasa da hâlâ o kabusları görüyorum. | Open Subtitles | لا تزال تراودنى كوابيس عن هذا اليوم، لكن ليس بنفس تقاربها |
| İşte o zaman başka bilim kurgu kabusları gerçeğe dönüşebilir: serserileşen kalın kafalı robotlar veya kendi beynini yaratan ağlar hepimizi tehdit eder. | TED | وفي ذلك الوقت كوابيس الخيال العلمي الأخرى قد تتحول إلى حقيقة: روبوتات غبية تصبح شريرة، أو شبكة تطور عقلها بنفسها تشكل تهديدا لنا جميعا. |
| Yani BJ'in kabusları gerçek mi ? | Open Subtitles | لذا كوابيس بي جي هل حقيقي؟ |
| Bu seferki kâbusları farklıydı. | Open Subtitles | كوابيسها كانت مختلفة تلك المرة |
| Çünkü kabusları sensin. | Open Subtitles | لأنك أنت كابوسهم. |