| Bir kadın yüzünden böyle perişan olmuş birini görmemiştim. | Open Subtitles | لم أري من قبل رجلاً محطماً هكذا بسبب امرأة: |
| Ve bir kadın yüzünden pisliğe batmıştın. | Open Subtitles | وكنت تعاني من مأساة بسبب امرأة |
| Senin başın hep bir kadın yüzünden belaya girer demek, Brian. | Open Subtitles | هذا يعني انك دائما تقع في المشاكل بسبب امرأة يا (براين) |
| Lanet bir kadın yüzünden hepimizin gebermesini istemiyorum. | Open Subtitles | لن أعرض نفسي للقتل بسبب إمرأة لاأعرف عنها أي شيء |
| Hayır, hayır sanmıyorum. Çöldeki kadın yüzünden buradayım. | Open Subtitles | لا، لا أفترض ذلك، أنا هنا بسبب إمرأة الصحراء |
| Yaşlı bir kadın yüzünden taşı durduramayız. | Open Subtitles | لن نتوقف عن تحريك هذه الكتلة من أجل إمرأه عجوز |
| Seni gerçekte var olmayan bir kadın yüzünden terk ettim. | Open Subtitles | . تركتكِ لأجل امرأة لاوجود لها |
| Artık bir kadın yüzünden acı çekmenin ne demek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الان , اعرف معنى ان تعانى بسبب امرأة |
| O kadın yüzünden her şeyden... nefret ediyorum. Bacaklardan, göğüslerden... ağızlardan. | Open Subtitles | أنا عشت هناك بسبب امرأة فقط |
| - Yine bir kadın yüzünden oluyor. - Ellerini çözün. | Open Subtitles | مرة اخرى بسبب امرأة فك قيدها |
| Büyük avcı Gaston'un ne hale geldiğine bir bak, hem hepsi de bir kadın yüzünden. | Open Subtitles | انظروا أين انتهى المطاف بالصيّاد العظيم (غاستون) بسبب امرأة |
| Kışların da bir kadın yüzünden olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | وأظن الشتاء يأتي بسبب امرأة |
| Bir kadın yüzünden. | Open Subtitles | بسبب امرأة |
| Bir kadın yüzünden bitti. | Open Subtitles | كل ذلك بسبب إمرأة |
| Bir kadın yüzünden ağlıyor, benim değil. | Open Subtitles | ، يبكي بسبب إمرأة |
| Yaşlı bir kadın yüzünden taşı durduramayız. | Open Subtitles | لن نتوقف عن تحريك هذه الكتلة من أجل إمرأه عجوز |
| Öldürülen bir kadın yüzünden soruyorum. | Open Subtitles | أنا أطلب منك لأجل امرأة قتلت |
| Ama Andrew sen olduğunu düşündüğü kadın yüzünden vuruluyor. | Open Subtitles | لكن (أندرو) أصيب برصاصة لأجل امرأة يعتقد أنّها أنتِ. |