| Hayatı boş pişmanlıklarla dolu yaşlı bir kadından daha üzücü ve abes bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أحزن ولا أفشل من إمرأة مسنة ممسوسة بالأسف غير المجد |
| Üst sınıfa girmek istiyorsan mağdur edilmiş bir kadından daha kolay bir yol yoktur. | Open Subtitles | إذا أردت المعرفة ليس هناك أسهل من إمرأة مظلومة |
| Avlanabilen bir kadından daha çekici bir şey yoktur. | Open Subtitles | حسنٌ، لا يوجد شيء أكثر جاذبية من إمرأة بإمكانها الصيد. |
| Karşılık veren kadından daha seksi bir şey olmadığını düşünmüşümdür her zaman. | Open Subtitles | لطالما ظننتُ أنّه لا يوجد شيء أكثر إثارة من إمرأة تدافع عن نفسها. |
| Karşılık veren kadından daha seksi bir şey olmadığını düşünmüşümdür her zaman. | Open Subtitles | لطالما ظننتُ أنّه لا يوجد شيء أكثر إثارة من إمرأة تدافع عن نفسها. |
| Ölmekten olan ve kıçını bile silmekten aciz bir beyaz adamın elini tutan bir siyah kadından daha boktan bir durum olamaz. | Open Subtitles | ولن يكون الأمر فوضوي أكثر من إمرأة سوداء تمسكُ بيد رجل أبيض وهو يحتضر والذي لايمكنهُ حتى أن يمسح مؤخرته. |
| O yüzden hiçbir şey bir erkeğe, file çorap giymiş ve ayağında yüksek topuklu ayakkabı olan bir kadından daha çekici gelemez, çünkü kadın yürümekte zorluk çekmektedir ve bir ağın içine hapsolmuştur. | Open Subtitles | ...لذا , فليس هناك شيئا يجذب الرجل أكثر من إمرأة ترتدى جوارب شبكية... ...أو أحذية بكعوب عالية بسبب |