| Ayrıca, küçük Clark'ı ilk gördüğümde ince Kadınlık duygularım incinmedi. | Open Subtitles | بجانب، أحاسيسي الأنثوية الحساسة لم تهان المرة الأولى عندما لمحت (كلارك) الصغير |
| Kadınlık organlarında yanlış giden bir şeyler bulacaklar, Margot. | Open Subtitles | سيكتشفون خطباً ما بأعضائك الأنثوية (يا (مارغو |
| Güçlü ve bağımsız Kadınlık timsali olmak ve hayatım bir erkeğin etrafında... dönüyormuş gibi göstermemek için üzerimde korkunç bir baskı hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر برغبة دائمة أن أكون رمز للقوة والإستقلال النسائي دون أن يكون شخص ما هو محور حياتي |
| Kadınlık içgüdüleri. | Open Subtitles | الحدس النسائي. |
| O ara senin rahatsız olduğun Kadınlık hislerinden konuşalım. | Open Subtitles | ونذهب في جولة حول المدينة... وأثناء ذلك نناقش إحساسك النسوي الغير مريح. |
| Shirley, bu odadaki gördüğüm tek Kadınlık hissi sensin. | Open Subtitles | (شيرلي)، الإحساس النسوي الوحيد الذي أراه في هذا المكتب هو أنتِ. |
| Kadınlık hormonu enjekte etmek suretiyle kimyasal olarak kısırlaştıracaklardı. | Open Subtitles | أخصونه كيميائياً بحقنه بهرمون الإستروجين الأنثوي. |
| Böylece büyükannenin Kadınlık zaaflarının telafisini sağlayacak. | Open Subtitles | ليعِّض ضغف جدتك الأنثوي المحرج. |
| Kadınlık bilincini bile yitirdin Sakura. | Open Subtitles | فقد فقدتي كل مقوماتك الانوثيه حاليا |
| Kadınlık organlarında yanlış giden bir şeyler bulacaklar, Margot. | Open Subtitles | سيجدون خطباً ما بأعضائك الأنثوية (يا (مارغو |
| Kadınlık içgüdüleri. | Open Subtitles | الحدس النسائي. |
| Kadınlık önsezilerim bana bir şeyler söyülüyor. | Open Subtitles | حدثي الأنثوي يخبرني بشيء ما |
| Kadınlık içgüdüsü işte. | Open Subtitles | إنه حدسي الأنثوي فحسب |
| Kadınlık bilincini bile yitirdin Sakura. | Open Subtitles | فقد فقدتي كل مقوماتك الانوثيه حاليا |