| Oh hayır, sadece kadınlar tuvaletinde duvara yazılan birşey. | Open Subtitles | فقط شئ كتبه أحدهم على جدار حمام السيدات ماذا؟ |
| "Son noel partisinde kadınlar tuvaletinde bir öpücük." | Open Subtitles | قبلّا بعضيهما في حمام السيدات أثناء حفل رأس السنة |
| Görüşme odasının kadınlar tuvaletinde, beş defa filan seks yaptık. | Open Subtitles | مارسنا الجِنس خمس مرات ربما في حمام النساء عند غرفة المقابلات |
| kadınlar tuvaletinde kekin tadına bakmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | إذاً تريدون مني أنا أن أتذوق كب الكيك خاصتكم في حمام النساء ؟ |
| Demin kadınlar tuvaletinde Stella'yı vurdum. Karen ise sıkılıp eve gitti. Bu çok önemli. | Open Subtitles | لقد أصبت ستيلا قبل قليل في غرفة السيدات وكارن عادت إلى المنزل لأنها شعرت بالملل. |
| Eski anılarınla, bu kadınlar tuvaletinde kalabilirsin veya ana liglerdeki son sansını kullanabilirsin! | Open Subtitles | يمكنك أن تجلس هنا في حمّام السيدات مع ذكرياتك الباهتة، أو أن تغتنم فرصتك الأخيرة للوصول إلى الأضواء. |
| Osuruyorum. kadınlar tuvaletinde osuruyorum ve işiyorum. | Open Subtitles | انا اخرج الريح انا اخرج الريح واتبول في مرحاض السيدات |
| kadınlar tuvaletinde, her yerde gizli kameraları vardı. | Open Subtitles | كانت لدية كاميرات خفية بكل أنحاء حمام السيدات |
| Ve bir sonraki hafta kasaba fuarındaki sirkte çalışmaya başladık... kıyafetlerimizi kadınlar tuvaletinde değiştiriyorduk... ve oğlanlar da bizi gözetlemeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | والأسبوع التالي عدنا للمشاركة ... في معرض البلدة ... لنغير ملابسنا في حمام السيدات والصبيان يحاولون إخنلاس النظر |
| Böceklere ilaç sıkacakken kadınlar tuvaletinde bulmuş. | Open Subtitles | - حقاً؟ جاء ليعقم المكان، ووجد الجهاز في حمام السيدات |
| kadınlar tuvaletinde ani satış olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت تخفيظات هائلة في حمام السيدات |
| En son kadınlar tuvaletinde Cheon Song Yi ile görülmüş. | Open Subtitles | قالت شوهد للمرة الاخيرة مع تشون سونغ يي في حمام النساء. |
| kadınlar tuvaletinde olmak yasak. Mutfakta olmak yasak. | Open Subtitles | لا يمكننى أن اكون فى حمام النساء لايمكننى أن أكون فى المطبخ |
| Ben şahsen erkekler tuvaletini kullanmaya kadınlar tuvaletinde karışık ve korku dolu bakışlar almaya başladığımda başladım, erkekler tuvaletine gitmeye çok korksam da. | TED | شخصيًأ بدأت باستخدام حمام الرجال عندما بدأت أرى نظرات محيرة ومرتعبة في حمام النساء بالرغم من أنني كنت خائفًا جدًا من الذهاب لحمام الرجال |
| kadınlar tuvaletinde miyim ben ya? | Open Subtitles | انا في حمام النساء |
| Mecbur kalırsan onunla avukatının kadınlar tuvaletinde buluş, ama hesabımızdaki paraları bu ülkelere nakletmek için ona ihtiyacım var. | Open Subtitles | قابليه في غرفة السيدات في مكتب محاميك إذاتطلبالأمرذلك و لكنني أحتاجه لتحويل الأموال |
| Gerçi bu tarihi zaten hatırlıyor olabilirsin. 1979 yılında bugün Studio 54'ün kadınlar tuvaletinde Andy Warhol'un ayakkabısına işemiştim. | Open Subtitles | على حذاء اندي وارهول في . غرفة السيدات في ستوديو 54 |
| Seni bağladığım için, benimle kadınlar tuvaletinde yiyişmek zorundasın. | Open Subtitles | ولأنني ساعدتك، عليك مغازلتي في حمّام السيدات |
| kadınlar tuvaletinde halledebilirim. | Open Subtitles | يمكن أن ألتقي بها في حمّام السيدات |
| kadınlar tuvaletinde tuvalet kağıdı yok! | Open Subtitles | ما من ورق مراحيض في مرحاض السيدات |
| "Ben bunu yapabilirim. Eğer beni görürlerse, neden kadınlar tuvaletinde bir tehdit olmadığımı ama erkekler tuvaletinde | TED | "إذا شاهدوني سيفهمون" "لماذا لا أشكل خطراً في حمامات النساء" "وأنني عرضة للتهديد في غرف حمامات الرجال" |
| kadınlar tuvaletinde ne yapıyorsun Bruce? | Open Subtitles | ماذا تفعل بحمام السيّدات يا (بروس)؟ |