| Bakın, ben sadece gazetede okuduğum kadarını biliyorum. | Open Subtitles | أنظر، كل ما أعرفه هو ما قرأته في الاوراق |
| Ben bu kadarını biliyorum. Teyzemin geldiği yer burası. | Open Subtitles | اسمعي، هذا كل ما أعرفه هنا حيث تذهب |
| Bana bırakmamış, o kadarını biliyorum. | Open Subtitles | لم يتركه لي. هذا كل ما أعرفه |
| Bütün ayrıntıları bilmiyorum ama sadece, gazetede kazayla ilgili okuduğum kadarını biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف التفاصيل أعرف فقط ما قرأته فى الجريدة عن الحادث |
| Söylediğim kadarını biliyorum. Oraya girmeye iznimiz yok. | Open Subtitles | أعرف فقط ما قيل لي وهو أنّه لا يفترض أنْ أغادر |
| Bakın sizin bildiğiniz kadarını biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعرف بقدر معرفتكم بهذا الأمر |
| Herkesin bildiği kadarını biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف بقدر اى شخص اخر |
| Size anlattığım kadarını biliyorum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أخبرتك به |
| O kadarını biliyorum. | Open Subtitles | هذا كل ما أعرفه. |
| Şu kadarını biliyorum burada seninle mutluyum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو... أنني سعيد هنا معكِ. |
| Bu kadarını biliyorum. | Open Subtitles | هذا كل ما أعرفه. |
| Bu kadarını biliyorum. | Open Subtitles | مثل ماقلت , هذا كل ما أعرفه. |
| Bu kadarını biliyorum. | Open Subtitles | هذا كل ما أعرفه. |
| Sadece bu kadarını biliyorum. | Open Subtitles | هذا كل ما أعرفه. |
| Sadece meleğin söylediği kadarını biliyorum. | Open Subtitles | . . أنا أعرف فقط ما أراده الملاك |
| Babamın anlattığı kadarını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف فقط ما أخبرني به أبي. |