| Yani sen çocuklarımızdan biri taciz edilene kadar beklemek mi istiyorsun? | Open Subtitles | إذاً ، تريدين منا الإنتظار حتى يقوم بإذاء واحداًً من أطفالنا |
| Tek yapacağımız, birkaç açık verene kadar beklemek. | Open Subtitles | ليس بيدنا شيء إلا الإنتظار حتى تظهر بعض الأوراق |
| Etrafta bir sürü çöl adamı var, çok tehlikeli. Sabaha kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | انه خطير جدا مع كل هؤلاء الناس حولنا يجب أن ننتظر حتى الصباح |
| Sabaha kadar beklemek gerekecek ama aramaya başlamak için iyi bir fikrim var. | Open Subtitles | يجب أن ننتظر حتى الصباح لكن لدي فكرة جيّدة جدا أين أبدأ بالبحث |
| Bu gece başka mekik yok. Sabaha kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | لا مزيد من المركبات اليوم سيتعيّن علينا الانتظار حتى الصباح |
| Yerim doldurulmadan önce, gidene kadar beklemek istedim. | Open Subtitles | كنت أريد أن أنتظر حتى أرحل قبل أن يتم استبدالي |
| Üzgünüm peder, evrak işlerini yoluna koyana kadar beklemek zorundasınız. | Open Subtitles | أنا آسف, أبتي, لكن عليك أن تنتظر.. حتى أحصل على الأوراق اللازمة. |
| Veya çaresiz kalana kadar beklemek ve hamleni yapmadan önce ağlayacak bir omuza ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | أو.. أنك أردت الإنتظار حتى تخفق وتحتاج لمنكب لإلقاء الهموم عليه قبل أن نتقابل |
| Şimdi sabaha kadar beklemek zorundayım ve yaranın açık olarak kaldığı her saat enfeksiyon riskini yükseltecek. | Open Subtitles | الآن علي الإنتظار حتى الصباح و مع كل ساعة يبقى الجرح فيها مفتوح تزداد فرصة تلوث الجرح |
| Her neyse, tek yapmamız gereken geceye kadar beklemek ve köye dönmek. | Open Subtitles | على أي حال, أعتقد أن علينا الإنتظار حتى المساء ثم نعود إلى المملكة |
| Tek yapmamız gereken onlar derin uykuya dalıncaya kadar beklemek. | Open Subtitles | كلّ ما علينا أن ننتظر حتى يغرقون في نوم عميق |
| Sadece, biliyorsun, güvenli olana kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | فقط، كما تعلمون، علينا أن ننتظر حتى انها آمنة. |
| Hayır, yeterli delil yok. Hata yapana kadar beklemek zorundalar. | Open Subtitles | لا، ليس لديهم الأدلة الكافية عليهم الانتظار حتى يرتكب هفوة |
| Birinin rejime karşı bir harekette bulunacağı zamana kadar beklemek istemedi. | TED | لم يرد الانتظار حتى يحاول شخص الاعتداء على النظام. |
| Bugüne kadar beklemek zorunda kaldım. Çünkü boynunda bir yara izi vardı. | Open Subtitles | اضطررت إلى الانتظار حتى اليوم كوس لديه ندبة على الجزء الخلفي من رقبته |
| Ellerimi kullanabileceğim zamana kadar beklemek istedim. | Open Subtitles | كان علي أن أنتظر حتى أتمكن من استخدام يدي. |
| Başsavcı bana fikrini belirtene kadar beklemek istiyorum. | Open Subtitles | اريد أن أنتظر حتى يقوم المدعي العام بإعطائي رأيه في هذا الأمر |
| Özür dilerim ama uçak kalkana kadar beklemek zorundasınız. | Open Subtitles | أنا آسفة يا سيدي. سوف يكون عليك أن تنتظر حتى نكون في الجو. |
| Ama beyni alıp yaşla ve hastalıkla gerçekten nasıl değiştiğini görebilmek için genellikle kişi ölene kadar beklemek zorunda kalıyoruz. | TED | لكن يكون علينا عادة الانتظار إلى أن يتوفى الشخص لنتمكن من دراسة مدى تأثير السنوات أو المرض على دماغه. |
| İstediğin bu muydu, çok geç olana kadar beklemek mi? | Open Subtitles | تنتظري حتى نتزوج قبل فوات الأوان؟ فات الأوان على ماذا؟ |
| Aramızdaki şey ciddileşene kadar beklemek istiyor. | Open Subtitles | أنت لم تنم معها بعد، صحيح؟ انها تنتظر إلى أن تصبح علاقتنا جادة |
| Hafta sonuna kadar beklemek zorunda değilsin! | Open Subtitles | انت لا يجب ان تنتظر الى نهاية الاسبوع |
| Fakat güneş batana kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | و لكن يجب علينا الإنتظار إلى وقتاً لاحقاً عندما تغرب الشمس |
| Beş dakika bekleyin. Bizimkiler uyuyana kadar beklemek zorunda kaldık. | Open Subtitles | انتظروا خمس دقائق، يجب ان ننتظر إلى ان نتأكد أن والدينا نائمين |
| Joni hep evlenene kadar beklemek istedi ama sonra Dickie Dolan'a verdi. | Open Subtitles | جوني لطالما ارادت ان ننتظر الى ان نتزوج واستـسلمت الى ديكي دولان |
| Dünya büyüyene kadar beklemek zorundaydık, bilgi çağı yeteri hıza gelene kadar büyük ölçülerde değişiklik yapabilecektik. | Open Subtitles | اضطررنا للانتظار حتى تطور العالم حتى أصبح عصر المعلومات بالسرعة الكافية لضرب الأرقام بمقياس هائل |
| Bu yıl, eğlenmek için bahara kadar beklemek zorunda olmak istemiyorum. | Open Subtitles | هذا العام , لا أريد أي شئ علي أن أنتظر حتي الربيع لامرح |
| İyileşme sürecinin sonuna kadar beklemek istiyorsun. | Open Subtitles | تُريدُ الإنتِظار حتى العمليةِ المُشفيةِ أخرى على طول. |