| Tamam o zaman, önerim bu olana kadar beklemen... böylece o gün gelene kadar... ikiniz de eşitleneceksiniz, asıl konu, kimin kime taşınacağı. | Open Subtitles | حسنا إذا, أقترح أن تنتظري حتى تمتلأ وهذا يجعلكما متعادلين حتى ذلك اليوم, السؤال المطروح من يجب أن ينتقل مع من |
| Yani, bir erkeğin seni araması için ne kadar beklemen gerektiğini ailenden bir şey istemeden ne kadar beklemen gerektiğini biriyle öpüşmeden ne kadar beklemen gerektiğini falan çok iyi biliyorsun. | Open Subtitles | مثل أنتِ تعرفين بالضبط لكم من الوقت يجب أن تنتظري حتى تتصلي بشاب وعندما تسألين والديكِ شيئآ مدى سرعتكِ بالفهم |
| Ama bu oyunu bitirene kadar beklemen lazım. | Open Subtitles | لكن عليك أن تعمل على الانتظار حتى بعد أن أنتهي من هذه اللعبة. |
| Son ziyarete kadar beklemen gerektiği söylendi. | Open Subtitles | أخبرني أنه يجب الانتظار حتى زيارات ما قبل الإعدام |
| Ailesi teslim etmezse evde yangın çıkarana kadar beklemen gerekir. | Open Subtitles | فعليك ان تنتظر حتى يؤذى شخص ما هذا لسوء الحظ |
| Eh, öğrenmek için o zamana kadar beklemen gerek. | Open Subtitles | حسناً، سيكون عليك أن تنتظر حتى تكتشف هذا |
| Ben gelene kadar beklemen gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض بك أن تنتظر حتّى أصل إلى هُنا. |
| Haklısın, ama senden tek istediğim tekrar dışarı çıkana kadar beklemen." | Open Subtitles | أنت محقة ولكن كل ما اطلبه منك أن تنتظري حتى أخرج ثانية |
| Ateş inene kadar beklemen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليس من المفترض أن تنتظري حتى الشعلة تنطفي؟ |
| Tek istediğim yeni yıla kadar beklemen. | Open Subtitles | كل ما أسأله، أن تنتظري حتى العام الجديد |
| Sonra da onlar boşanana kadar beklemen gerekiyor. | Open Subtitles | و عندها سيجب عليك الانتظار حتى يتطلقوا |
| Sabaha kadar beklemen gerekecek. | Open Subtitles | حسنا، عليك الانتظار حتى صباح اليوم |
| Yani mezuniyetime kadar beklemen gerekir ama yapabilirsin. | Open Subtitles | اعني يمكنك أن تنتظر حتى أتخرج ولكن أعتقد أنه يجب عليك هذا |
| Kendini göstermen için 12 yaşına kadar beklemen gerek. | Open Subtitles | - سيتوجب عليك أن تنتظر حتى تكشف عن نفسك في الـ 12 من عمرك |
| Ama açman için yarın sabaha kadar beklemen gerek. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تنتظر حتى صباح الغد لفتحه. |
| Onlar isteyene kadar beklemen gerekir. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تنتظر حتّى يطلبوها هم |