| İddia ettiğiniz gibi masum olduğunuzdan emin olana kadar bu odadan çıkmayacaksınız. | Open Subtitles | لا يسمح لك بمغادرة هذه الغرفة حتى أقتنع أنك بريئة كما تتدعين |
| Gerçekten arkadaş olup olmadığımızı bulana kadar bu odadan ayrılmayacaksın. | Open Subtitles | لن تخرج من هذه الغرفة حتى نعرف بشكل نهائي اذا كنا فعلا أصدقاء فقط |
| Farklılıkları ortaya koyana ve birlikte çalışana kadar bu odadan ayrılmıyoruz. | Open Subtitles | لن نغادر هذه الغرفة حتى نجد طريقة لوضع الخلافات جانبًا والعمل سويًا |
| Oğlumu geri getirene kadar bu odadan ayrılmayacağım. | Open Subtitles | لن أغادر هذه الغرفة حتى نعيد ابني إلى الحياة |
| Seni çağırana kadar bu odadan çıkmayacaksın! | Open Subtitles | لن تغادر هذه الغرفة حتى إشعار آخر |
| Bana doğruyu söyleyene kadar bu odadan çıkamayacaksın. | Open Subtitles | لن تبرحي هذه الغرفة حتى تخبريني الحقيقة |
| Burada kal. Ben gelene kadar bu odadan ayrılma, tamam mı? | Open Subtitles | لا تترك هذه الغرفة حتى أرجع |
| Ve sen bana Alison'ın anıtının parçalarıyla etrafta dolanarak ne yaptığını anlatana kadar bu odadan ayrılmıyoruz. | Open Subtitles | ولن أغادر هذه الغرفة حتى تخبرينني مالذي كنت تفعلينه وأنت تجمعين أجزاء من نصب (أليسون) التذكاري |
| Ben geri gelene kadar bu odadan çıkma. | Open Subtitles | لا تتركي هذه الغرفة حتى أعود |
| Jon Gottlief ile konuşup kadar sakinleşene kadar bu odadan dışarıya bir adım bile atmayacaksın. | Open Subtitles | لن تخرجي من هذه الغرفة حتى تصبحي هادئة كفاية... -للتحدث مع (جون غوتليف ) |