| Gorgoni, Baba ölene kadar durmayacak. Artik savastayiz. | Open Subtitles | جورجوني لن يتوقف حتى يموت بوب انها الحرب |
| Ne kadar bildiğinden emin değilim ama her şeyi bulana kadar durmayacak. | Open Subtitles | أنا لست متأكد من حجم ما يعرفه و لكنه لن يتوقف حتى يعرف كل شئ |
| O kara kutuyu elinden alıncaya kadar durmayacak. | Open Subtitles | لن يتوقف حتى يا خذ ذلك الصندوق الاسود منك |
| Biri onu durdurana kadar durmayacak. Ben onu durdurana kadar. | Open Subtitles | ولن تتوقف حتى يوقفها شخص ما وهذا الشخص هو أنا |
| Çocuklarımızın beynini yıkayana kadar durmayacak. | Open Subtitles | هي لن تتوقف حتى تغسل ادمغة اطفالنا |
| Üzgünüm ama gördüğün adamlardan biri hâlâ dışarıda ve seni bulana kadar durmayacak. | Open Subtitles | أنا آسفة لكن إحدى الرجلان اللذان رأيتيهما ما زال طليق ولن يتوقف حتّى يعثر عليكِ |
| Bizde olacak, o da biz ölünceye ve hepsi onun oluncaya kadar durmayacak. Yani ne? | Open Subtitles | وهو لن يتوقف حتى تصبح في حوزته أو يقوم بقتلنا |
| Kalan bütün paralarını alana kadar durmayacak. | Open Subtitles | هو لن يتوقف حتى يحصل على كل سيارة دون إستثناء. |
| ...ve o öfkeyi kendisine yöneltiyor ve ölene kadar durmayacak. | Open Subtitles | و هو يحول غضبه للداخل، على نفسه و هو لن يتوقف حتى يموت |
| Cheshire başarısız oldu ancak Gölgeler Birliği kontrat yerine getirilene kadar durmayacak. | Open Subtitles | , تشّير فشلت لكن أتحاد الظلال لن يتوقف حتى ينجز العقد |
| Elindeki bütün kaynakları kullanacak ve beni alt edene kadar durmayacak. | Open Subtitles | سيستخدم كل وسيلة لديه ولن يتوقف حتى يمسك بي. |
| Mühürledim ama Josh, seni öldürene kadar durmayacak. | Open Subtitles | أحكمت إغلاقه ولكن جوش لن يتوقف حتى يقتلك |
| Çünkü Peterson acımasız ve kararlı biri ve ikinizi de mahvedene kadar durmayacak. | Open Subtitles | لان بيترسون عديم الرحمة, ومُعتزم على إمره ولن يتوقف حتى يدمر كلاكما. |
| O zaman aklı başında olmayan birine git, çünkü bu yalancı p.ç ismini kapıda görene kadar durmayacak. | Open Subtitles | اذن اذهب الى شخص ما ليس بعقله لأن ذلك الكاذب الحقير لن يتوقف حتى يكون اسمه على الجدار |
| Olayların dışında kalmama izin vermeyecek. Beni mahvedene kadar durmayacak. | Open Subtitles | لن يدعني أبتعد ببساطة لن يتوقف حتى يدمرني |
| Görüşürüz. Seni bulana kadar durmayacak. | Open Subtitles | أراك لاحقاً إنها لن تتوقف حتى تجدك |
| Ama birlik kraliçelerini bulana kadar durmayacak. | Open Subtitles | لكن الجماعة لن تتوقف حتى يأخذوا ملكتهم |
| O beni öldürür. O beni öldürene kadar durmayacak. | Open Subtitles | سوف تقتلني ولن تتوقف حتى أموت |
| Endişelenme. Walter, onu bulana kadar durmayacak. | Open Subtitles | -لا تقلق، (والتر) لن يتوقف حتّى يجدها |
| Rittenhouse ya da değil, Flynn biz onu durdurana kadar durmayacak. | Open Subtitles | ريتنهاوس ام لا , فلين لن يتوقف قبل ان نوقفه نحن |
| Çünkü sen de ben de biliyoruz ki o gerçeği öğrenene kadar durmayacak. | Open Subtitles | لأنّ كلانا يعلم بأنه لن يتوقّف حتى يجدها. |
| Tüm ülke bizim olana kadar durmayacak. | Open Subtitles | لن يتوقّف حتّى تغدو هذه البلاد لنا. |
| O şey Sam'i bulana kadar durmayacak. | Open Subtitles | هذا الشيء لن يقف حتى يجدها |