| Bacak nasıl bir gün havada tekmeler atabilecek kadar iyiyken ertesi gün kesilecek kadar hasta oluyor? | Open Subtitles | كيف تستطيع الرجل ان تكون جيدة كفاية لترفس الهواء رفسات رهيبه في يوم واحد بالرغم من انه مازال مريض جداً و يحتاج إلى قطع الرجل الاخرة ؟ |
| Bacak nasıl bir gün havada tekmeler atabilecek kadar iyiyken ertesi gün kesilecek kadar hasta oluyor? | Open Subtitles | الساق كناية كيف تستطيع الرجل ان تكون جيدة كفاية لترفس الهواء رفسات رهيبه في يوم واحد بالرغم من انه مازال مريض جداً و يحتاج إلى قطع الرجل الاخرة ؟ |
| Ne kadar hasta olduğun ya da yatakta Beyoncé ile olman bile umurumda değil. | Open Subtitles | لا يهمني ان كنت مريضا جدا او نائم مع بيونسي |
| Ne kadar hasta olduğun ya da yatakta Beyoncé ile olman bile umurumda değil. | Open Subtitles | لا يهمني ان كنت مريضا جدا او نائم مع بيونسي |
| Bir gece bize gelmiş ve sabaha kadar hasta çocuğumla ilgilenmişti. | Open Subtitles | و أتذكر أنه ذات ليله أتى فى وقت متأخر لرؤية طفلى الذى كان مريضاً جداً |
| O kadar hasta ki, telefonlarımı bile açmıyor. | Open Subtitles | اجل، انها مريضة جدا ولاتستطيع الرد على مكالماتي |
| Ne kadar hasta olursa olsun, onu derhal babamın evine götür. | Open Subtitles | لا يهمني مدى مرضه مادام حيا فاحضره لمنزل أبي حالا . واضح ؟ |
| Oynayamayacak kadar hasta. | Open Subtitles | إنها مريضة للغاية و لن تستطيع اللعب |
| İnsanın kendi kardeşini öldürme emri verebilecek kadar hasta olduğuna inanmak zor. | Open Subtitles | من الصعب التصديق أن شخص ما مريض يأمر بقتل أخيه. |
| Bir yere gidemeyecek kadar hasta. | Open Subtitles | انه مريض جداً ليذهب الى أي مكان |
| Şey, Lange dikkatleri çekmeden kalabalık bir yere gönderilemeyecek kadar hasta. | Open Subtitles | في الواقع, (لينج) مريض جداً ليرسل إلى منطقة مزدحمة بدون إثارة الشكوك |
| Tanıklık edemeyecek kadar hasta olursa, bölge savcısı Grady'nin önceki ifadesini kullanır diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد خمنت لو كان مريضا جدا على الأدلاء بالشهادة .. فأن المدعي العام سوف يذهب للأخذ بالشهادة السابقة |
| Belki de o kadar hasta değildim, bilmiyorum. | Open Subtitles | او ربما لم اكن مريضا جدا |
| Hâlâ yolculuk edemeyecek kadar hasta. Şimdi sorun ne? | Open Subtitles | حسناً هو لا يزال مريضاً جداً ليسافر والان مالخطب ؟ |
| O kadar hasta değilim. | Open Subtitles | انا لست مريضاً جداً |
| Bu yaşta bu kadar hasta olması ne kadar üzücü. | Open Subtitles | يا له من عار كانت مريضة جدا في هذه السن المبكرة. |
| Kadın Liderler toplantısını hazırlayamayacak kadar hasta olup senden ev sahipliği hazırlıkları için altı ay yardım istediğimde? | Open Subtitles | عندما كنت مريضة جدا لحضور حفلة النساء القياديات لقد توسلت لك لمدة 6 اشهر لتساعديني في استضافته ؟ |
| "ama her zaman onu kabul edemeyecek kadar hasta oluyor." | Open Subtitles | ولكنها مريضة جدا لترد عليها وتستقبلها |
| O ne kadar hasta olduğuna bağlı değil mi? | Open Subtitles | هذا يعتمد على مدى مرضه بالتأكيد |
| Ama onun ne kadar hasta olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف مدى مرضه |
| Magnolia bir köpek kadar hasta ve gitmeme izin vermiyor! | Open Subtitles | منغوليا مريضة للغاية ؟ ولا تدعني أغادر |
| Neden bu kadar hasta olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريها لماذا هي مريضة للغاية. |
| Yani bir şeyin beni ne kadar hasta edeceği ve çevreyi ne kadar kirlettiği şirketlere göre bir sır. | Open Subtitles | إذاً، كم يجعلني شيء ما مريض و كم يسيء بتلويث البيئة هو سر خاص بالشركة. |