| Ve bunu yeterince insana anlatabilecek kadar param olursa, yeterince satış da yapabilirim." | TED | سابيع أفضل أذا كان لدي المال الكافي الاخبر عدد أكثر من الناس |
| Eve gidecek kadar param yoktu. Sonra bir barmenle tanstm. Ç | Open Subtitles | لم اكن املك المال الكافي لأعود للمنزل حتى قابلت ذلك الساقي... |
| Ben bir öğretmenim. O kadar param yok. | Open Subtitles | أنا معلّم مدرسة، لا أملك ذاك القدر من المال |
| Dışarı çıkıp bir uçak alacak kadar param yoktu, bunun yerine bir bilgisayar yapmaya karar verdim. | TED | أنا لا املك مال كافي لشراء طائرة. فقررت بناء حاسب عوضا عن ذلك |
| Karşılayabilirim. Bir dağ satın alacak kadar param var, artık ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | يمكننى الدفع , لقد ادخرت ما يكفى لشراء جبل ولست فى حاجه الى شئ بعد الان |
| Gerçekten biraz yardıma ihtiyacım var çünkü kendi başıma yaşamaya yetecek kadar param kalmadı. | Open Subtitles | أنا حقاً بحاجة إلى بعض المساعدة لأنني لا أملك ما يكفي من المال للعيش لوحدي |
| O kadar param olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم بأننى لا أملك مثل هذا المبلغ من المال |
| - Bu kadar param yok. | Open Subtitles | لمست قلبي، إخوانه. ليس لدي هذا النوع من المال. |
| Bir aktris olmak için okuyacak kadar param olacak yakında. | Open Subtitles | قريباً سيكون عندي المال الكافي.. عندها أستطيع أن أدرس و أُصبح ممثلة |
| Geçen ayın kirasına yetecek kadar param var diyelim. | Open Subtitles | دعينا فقط نقول بأنني الآن أملك المال الكافي لدفع إيجار الشهر الماضي |
| Lütfen, hiçbir bok almadım ben. Seni, aileni ve bir de Slurpee alacak kadar param var. | Open Subtitles | أرجوك يا رجل، أنا لم آخذ شيئاً ..لدي المال الكافي لشرائك أنت وعائلتك |
| Kalanını ödeyecek kadar param yok şu an. | Open Subtitles | لا أملك المال الكافي لأدفع حقّها كاملاً الآن |
| İçki içmemle ilgili değildir herhalde. Gerçek bir alkolik olacak kadar param yok. | Open Subtitles | هذا لا يمكن أن يكون عن شربي للكحول ليس لدي المال الكافي لأصبح كحولية |
| Çünkü kimse yemeğin parasını ödemedi ve benim o kadar param yok. | Open Subtitles | لأنه لم يدفع أحد ثمن العشاءفي المطعم و لا أملك هذا القدر من المال |
| - O kadar param yok! | Open Subtitles | - أنا لا أملك هذا القدر من المال " جاك " |
| - Dinle. Benim o kadar param yok, tamam mı? | Open Subtitles | انا لا املك ذلك القدر من المال حسناً؟ |
| Ablamin dügününe gidip dönecek kadar param var. | Open Subtitles | تبقى لدى مال كافي بالكاد للوصول إلى عرس اختى والعودة وهذا الجبن السىء |
| Yani ne duyduğunuzu bilmiyorum ama şu kadarını söyleyebilirim ki çok olmasa da bizi idare edecek kadar param var. | Open Subtitles | لذا لا أدرى ماذا سمعتم لكنى قادر على القول بالرغم من أننى لا أملك الكثير فأنا لدى ما يكفى لنتدبر أحوالنا |
| İşte o zaman yeteri kadar param, suç ortağım ve şöyle böyle de bir planım vardı. | Open Subtitles | إذن الآن لديّ ما يكفي من المال ولدي شركائي، ولديّ خطّة نوعاً ما ؟ |
| Eğer bu kadar param olsaydı, gider bankaya koyardım. | Open Subtitles | اذا كان لدى ذلك المبلغ من المال, لكنت وضعتم, فى مكان مثل, البنك |
| Gelir İdaresi bir yerdeki banka hesabımda bu kadar param olduğunu ve bunun vergisini ödememi istedi ama benim böyle bir param yok. | Open Subtitles | الأي ار سي تقول انها في حساب بنكي في مكان ما بأسمي، وهذا يجب أن أدفع ضرائب عليه لكن ليس لدي ذلك النوع من المال |
| 40.000 krondu. O kadar param yok. | Open Subtitles | لقد كان 40.000 كرونا, ليس لدي هذا المقدار من المال |