| Ama ikinci bir şansı gördüğüm zaman anlayacak kadar zekiyim. | Open Subtitles | لكني ذكي بما فيه الكفاية لأعرف الفرصة الثانية عندما أراها |
| - Sizi altedecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | ذكي بما فيه الكفاية لخداع لك، أنت غبي البلطجة. |
| Tersten bir yazı gördüğümde, ...onu bir aynaya tutmayı akıl edecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | ذكي بما فيه الكفاية لمعرفة ذلك لو هناك كلام مكتوب بالعكس فعليكِ وضعه فقط أمام المرآة |
| Gerektiğinde susmayı bilecek kadar zekiyim. Ve şu anda susuyorum. | Open Subtitles | أنا ذكية بما يكفي لأعرف متى أغلق فمي، وسأغلقه الآن. |
| İyi tavsiyeye değer veririm ve neyi bilmediğimi bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | أقدر الإستشارة الجيدة، وأنا ذكية بما يكفي لأعرف ما لا أعرفه |
| Seni hiçbir zaman kontrol etmediğimi bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | أنا ذكي بما يكفي لأعرف أني لم أسيطر عليك أبداً |
| Bana canlı ihtiyaçları olduğunu anlayacak kadar zekiyim. | Open Subtitles | أنا ذكي بما يكفي لأعرف أنكم تريدوني حيًا |
| Aptallaştığımı bilecek kadar zekiyim. Konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | أنا ذكية كفاية لأعرف أنّي كنتُ حمقاء" "هل يُمكننا التحدث؟ |
| Ama ikinci bir şansı gördüğümde tanıyacak kadar zekiyim. | Open Subtitles | لكني ذكي بما فيه الكفاية لأعرف الفرصة الثانية عندما أراها |
| Bir şeyin ne zaman rezilleşeceğini bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | إنّني ذكي بما فيه الكفاية لأعرف متى يكون هناك شيء متعفّن. |
| Çocuğumun geldiğini, bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | أنا ذكي بما فيه الكفاية لمعرفة عندما يأتي على طول طفولي بلدي ، |
| Sörf olayını öğrenecek kadar zekiyim sanırım | Open Subtitles | أعتقد أني ذكية بما يكفي لأقوم بركوب الأمواج |
| Rachel ile seviştiğinizi anlayacak kadar zekiyim. | Open Subtitles | ذكية كفاية كي أعرف أنك تضاجع (رايتشل). |