| Ben hayır deyince, kafama silah dayayıp 10'dan geriye saymaya başladı. | Open Subtitles | عندما رفضت وضع البندقية إلى رأسي وبدأ يعد تنازليا من عشر |
| Gel, onlar Latince konuşmadan ve kafama kutsal yağ dökmeden. | Open Subtitles | تعال، قبل أن يتكلمون لاتيني و صب الزيت على رأسي |
| kafama bir darbe aldım nasıl olduysa. Kim olduğumu bile hatırlamıyorum | Open Subtitles | رأسي تضررت إلى حد ما، لدرجة أنني لا أتذكر من أنا |
| Yahudi olduğumuz için değil babam korkak, ciğeri beş para etmez ödül diye her gün kafama vuran biri olduğu için kutlamıyorduk. | Open Subtitles | ليس لننا يهود بل بسبب والدى كان أسواء راعى بقر سافل لا يملك فكرة عن الهدايا سوى ضربه لى على مؤخرة رأسى |
| kafama bir kurşun yedim ama babamın öğrettiği şeyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | لقد تلقيت رصاصة برأسي لكني أتذكر ما علمني إياه والدي |
| Merak etme. Ateş kafama inmeden önce 2 saat vaktimiz var. | Open Subtitles | لا تقلقي ، أمامنا ساعتان قبل أن تصل النار إلى رأسي |
| kafama vurdu, büyük ihtimalle arka bahçeden evin dışına taşıdı,... | Open Subtitles | لقد ضربني على رأسي وجرّني لخارج المنزل عبر الساحة الخلفية |
| kafama vurdu, büyük ihtimalle arka bahçeden evin dışına taşıdı,... | Open Subtitles | لقد ضربني على رأسي وجرّني لخارج المنزل عبر الساحة الخلفية |
| Uyandığımda sanki birisi kafama garip fikirler sokmuş gibi hissediyorum! | Open Subtitles | استيقظ في منتصف الليل واشعر ان احدهم يملا رأسي بالافكار |
| Ben çay içmem, o da dev bir horoz heykeliyle kafama vurdu. | Open Subtitles | لم أكن لأشرب شـاي , لذا ضربتني على رأسي بديك سيراميكي ضخم |
| Neden kendine bir sopa alıp sonra da tam kafama vurmuyorsun. | Open Subtitles | لم لا تذهب إذن وتأتي بعصا, ثم تضربني على رأسي بها |
| Ya da belki, benim aslında nasıl biri olduğumu öğrendiğinde kafama vurulmasını istememişimdir. | Open Subtitles | أو لربما لم أرد أن أضرب على رأسي عندما تكتشفين من أنا فعلاً |
| Dışarısı soğuk, kafama ödül koyuldu ve arkadaşa ihtiyacım var. | Open Subtitles | الجو بارد بالخارج، وهناك ثمن على رأسي وأحتاج إلى أصدقاء |
| Alana vardığımızda kafama karton kutu geçirmem gerektiğini bana hatırlat tamam mı? | Open Subtitles | فقط ذكريني بأن أضع على رأسي كيساً ورقياً عندما نصل، حسناً؟ |
| kafama çok fazla kan gidiyor kene gibi hissetmeye başladım. | Open Subtitles | كثير من الدم يضخ الى رأسي بدأت اشعر اني كقرادة |
| Ama tabi, hayatımın en güzel günü.. ..şu serserinin kafama silah dayadığı gündü. | Open Subtitles | بالطبع أعظم يوم في حياتي كان حينما صوّب ذلك الساذج سلاحه نحو رأسي |
| Artık palyaço yılandan korkuyorum çünkü kafama o fikri soktun. | Open Subtitles | الآن هو المهرجون ثعبان، لأنك وضعت هذه الفكرة في رأسي. |
| Sırrım, oyuk uçlu mermilerle dolu olan bu tabancanın, ruh ikizim olduğunu düşündüğüm adam tarafından kafama doğrultulmuş olmasıydı, birçok, birçok kez. | TED | سري كان أن لدي هذا المسدس المحشو بطلقات مجوفة مصوب على رأسي من قبل الرجل الذي كنت أعتقده توأم روحي، عدة ، عدة مرات. |
| Dün gece Shawn kafama silah dayayıp beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد وشع شون سلاح أمام رأسى وحاول قتلى الليلة الماضية |
| Uzay gemisine pilotluk yapabileceğim fikrini kafama soktuğun gün. | Open Subtitles | اليوم الذي وضعت الفكرة برأسي بأني استطيع قيادة سفينة الى الفضاء |
| On yıl boyunca Amerikan futbolu oynadım ve binlerce kez kafama darbe aldım. | TED | مارست كرة القدم لعشر سنين، وتعرضت لآلاف الضربات على الرأس. |
| Zaten, bir bardak içmiştim o da direk kafama gitti. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي قدحُ واحد، وهو إتّجهَ مباشرةً لرأسي. |
| Ve kafama gelen en ufak bir darbe, beni saatlerce bayıltmaya yeter. | Open Subtitles | واي ضربة على راسي تفقدني الوعي لعدة ساعات |
| Biri kafama iki kurşun sıksın! | Open Subtitles | لماذا لايريد احدهم ان يطلق النار عل راسى افضل |
| Yalnızca kafama taktığım basit bir cihazla gerçek-zamanlı beyin aktivitelerimi izlemektesiniz. | TED | ما ترونه هو نشاط دماغي المسجل في الوقت الحقيقي بجهاز بسيط ارتديته على رأسي. |
| Neden sırf bu şark kafama takıldı merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل لمَ هذه الأغنية بالتحديد التي علقت بذهني. |
| Bilmiyorum. Tüm bildiğim, bu sabah kafama vurduğu. | Open Subtitles | لا أعرف ، كل ما أعرفه أنه قد ضرب برأسى قليلاً هذا الصباح |
| 1986'da hala binanın inşaati devam ederken binanın kuzey ucunda bir müzikhol açmayı kafama takmıştım. | TED | في عام 1968 خطر ببالي ان اضع قاعة للموسيقى في الجهة الشمالية للمبنى اثناء بناءه. |
| Beni saplantı haline getirmişti. Ancak bir yerde kafama dank etti. | Open Subtitles | انا اسفه , انه يضايقني لكنه يشبه كلمة مرحباً |
| kafama silah dayadı. Ve beni bıçakladı. | Open Subtitles | لقد صوب المسدس لرأسى ثم جرحنى بالسكين |
| Araba kullanırken kafama roketle vurmasanız? | Open Subtitles | أيمكنك أن لا تضربنيّ على رأسيّ بالقاذفة بينما انا اقود |
| Eğer kafama eserse buna da girebilirim. | Open Subtitles | نعم, حسناً, عندما يأخذني المزاج, أأتي إلى هذه أيضاً. |