| Tüm kurbanlar kafataslarının arkasındaki bir delik yarasıyla ölmüşler. | Open Subtitles | مات الضحايا كلهم من ثقوب في مؤخرة جماجمهم |
| Dondurmalarınızı yiyin çünkü şu an, kafataslarının içinden özgürlük atmak üzereyiz. | Open Subtitles | تناولوا الآيس كريم اللعين لأننا على وشك توصيل حريه جديه خلال جماجمهم |
| Ahmaklar! Aptal kafataslarının içindeki şeylerle ilgilenmek çok sinir bozucu. | Open Subtitles | من المحبط جداً محاولة التعامل مع تلك الذكريات المختبئة فى جماجمهم |
| İnsanların kafataslarının içine gözümü kırpmadan bütün gün elimi sokuyorum. | Open Subtitles | أنا أغرس يدي في جماجم الناس كل يوم ولم يرمش لي جفن |
| İskeletler... kemikler... beyaz kafataslarının üzerinde bin tane geyik boynuzu. | Open Subtitles | عظام، أطراف، ألف قرن على جماجم بيضاء |