| Kuşun kafesinden çıkmasına her zaman izin vermeli misin? | Open Subtitles | هل يجب أن تدع هذا الطير يخرج من قفصه دائماً ؟ |
| Su içmesi gerekiyordu ve ben de kafesinden çıkardım tuvaletten içebileceğini düşünmüştüm ama birden kaçtı ve geri tekrar kafese sokamadım. | Open Subtitles | سمحت له بالخروج من قفصه لأنه بحاجة إلى الماء وأعتقدتُ بأنه سيشرب من المرحاض أو شيء ما، لكنه هرب |
| Yemeği, suyu var kafesinden de memnun görünüyor. | Open Subtitles | لديه طعام, ماء يبدو أن قفصه الجديد يعجبه |
| Aynen bir maymunun kafesinden çıkıp tekerlekte sallanması gibi. | Open Subtitles | وكأن أحدهم دخل الى قفص القرود وانتزع القضبان |
| Altı ay sonra, bu fare kafesinden çıkmaya hazırım. Bowman? | Open Subtitles | بعد ستة شهور انا مستعد الآن أن اْخرج من قفص الفئران هذا |
| -Bakın hele, kimler kafesinden tüymüş. Fırsatını bulmuşken kaçmalıydınız. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، أنظروا من التي خرجت من قفصها كان عليكما أن تركضا بعد أن واتتكما الفرصة |
| kafesinden kurtulup geri dönüş yolunu bulamamaktan. | Open Subtitles | من ترك قفصك وإضاعتك طريق العودة |
| Kıskanma,senin yok diye, çünkü bu dostun kafesinden çıktı ve sinsi sinsi geri döndü! | Open Subtitles | سوف تكون غيوراً, لأن الكلب أُطلِق من قفصه و قد عاد |
| Waldo adlı kuş, kafesinden salındı ve Laura'ya saldırdı. | Open Subtitles | تم اطلاق الطائر "والدو" من قفصه وهاجم "لورا". |
| - kafesinden kaçtı. - Yakalamayı denemedin mi? | Open Subtitles | وقد هرب من قفصه - هل حاولتِ الإمساك به ؟ |
| kafesinden tasmayla alınan hayvan, kıyılmış sıra sıra tilkilerin, samurların, rakunların ve kurtların ve dahasının yanından geçiriliyor. | Open Subtitles | إزالتها من قفصه أولا بقطب الرقبه الثقيل، ويساق الحيوان امام ماضيه ليرى صفوف من جثث الثعالب المذبوحة، السمور، والراكون والثعالب والذئاب وغيرها. |
| Eğer kardeşin Tanrı'yı tanırsa sonsuza kadar kafesinden kurtulmuş olur. | Open Subtitles | إن آمن أخوك بالله فسيتحرر من قفصه للأبد |
| Daha ilk ejderhayı kafesinden salmadan ölür çocuk. | Open Subtitles | سيموت قبل أن يخرج أوّل تنين من قفصه |
| Her tutsağı kafesinden çıkartır ve hepsine dünyada bir yer verirdim | Open Subtitles | أريد أن أخرج كل سجين من قفصه |
| Kuş birazdan kafesinden Çıkacak! | Open Subtitles | الطير سيحصل على قفصه |
| Süleyman'ın kafesinden mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | لا تقل لي انهم سيصنعون قفص الملك سليمان؟ |
| İçindeki yaratıcı canavarı kafesinden sal, özgür kıl! | Open Subtitles | عليك أن تدع قفص ألاسد المبدع الذي في داخلك يتحرر. |
| Bir kere kafesinden sertçe aldım. Hak ettim yani. | Open Subtitles | ليس مرةً واحدة , أخرجتها من قفص عنيف , أنا أستحقه |
| Ve bana denildiği gibi kafesinden kaçmadığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | فليرحمه الله ، واتضح أنها لم تهرب من قفصها كما قيل لي |
| Bülbülünü kızımızın kafesinden başka bir kafese, artık koyamayacak! | Open Subtitles | و لن يضع عندليبه الا في قفصها |
| Size normal gösterimi sunmayı umuyordum ama örümceğim, Madam Octa, kafesinden kaçmış ve hala kayıp. | Open Subtitles | تمنيت تأديه الدور المعتاد (ولكن عنكبوتي السيدة (أوكتا يبدو أنها هربت من قفصها وحالياً هي في عداد المفقودين |
| kafesinden kurtul, Pikul. | Open Subtitles | .(أخرج من قفصك يا (بايكل |
| dışardan kitap kurdu gözükürler ama içerden onu kafesinden çıkartacak birini arayan azgın dişi kurt gibidir. | Open Subtitles | وهم كُلّ المكتبي على خارج. لكن داخل هناك a ثعلبة جنسية إنتِظار الذي أنت لكَسْرها خارج قفصِها. |