| kafeslerin okulda olmasına ne diyorsun? | Open Subtitles | كيف تُبرر وجود الأقفاص بالقرب من المدرسة ؟ |
| Bu kafeslerin içine girdikten sonra, bunu kullanacaksın. | Open Subtitles | إذا دخلت إلى واحدة من الأقفاص ستكون هذه بحوزتك |
| kafeslerin de 6 metre çapındaki hareketleri algılayacak sensörleri var. | Open Subtitles | الأقفاص نفسـها مطوقة بأجهزة اسـتشعار يمكنها اكتشاف الحركة في نطاق 20 قدم |
| Bunlar bebeklerin içinde olduğu kafeslerin anahtarları mı? | Open Subtitles | هل المفاتيح التي في حزامك تفتح أقفاص الأطفال؟ |
| Elektrik akımı kafeslerin içinde bir yükseltici gibi çalışacak. | Open Subtitles | التيّارُ الكهربيّ يعمل كمُضخِّم للموجات أثناء مرورها خلال القفص. |
| Adamlarım bu kafeslerin haricinde, telsizlerinizi de buldular. | Open Subtitles | ،كما تعلم ، بجانب عثورنا على تلك الأقفاص رجالي وجدوا الراديو الخاص بك أيضا |
| Üzülmeyin, kafeslerin etrafında bulunmaya alışığım. | Open Subtitles | لاتقلق، اعتدت أن أكون قريبا من الأقفاص |
| kafeslerin biri açıkcı ve kanguru dışarı çıktı. | Open Subtitles | أحد الأقفاص كان مفتوحاً وخرج منها الـ "كنغر" |
| İnsanları kafeslerin içinde kilitleyemezsiniz, çocuklar. | Open Subtitles | لا تستطيعون أن تحتجزوا الناس في الأقفاص |
| kafeslerin biri açıkcı ve kanguru dışarı çıktı. | Open Subtitles | أحد الأقفاص كان مفتوحاً وخرج منها الـ "كنغر" |
| Peki kafeslerin yanındaki koruma ne olacak? | Open Subtitles | وماذا عن حارس الأقفاص بالأسفل هناك؟ |
| Deneyimlerimi yaldızlı kafeslerin ötesinde kucakladım. | Open Subtitles | لقد أحتضنت تجاربي وراء *** المذهبة .. الأقفاص. |
| Bu kafeslerin kapaklarını otomatik olarak açacak. | Open Subtitles | هذا سيفعّل زر الفتح لجميع الأقفاص |
| Peki,o zaman, hırsız, sessizce suya dalacaksın... şu kafeslerin üstüne atlayacaksın | Open Subtitles | فيالماء،بهدوء... وتغطس إلى هذه الأقفاص. |
| Sana şu kafeslerin nasıl temizlendiğini öğreteceğim. | Open Subtitles | سأعلمك كيف تنظف هذه الأقفاص |
| - kafeslerin ordakileri halledin. | Open Subtitles | -انزل الموجود على الأقفاص |
| - Ordun zaten orada, kafeslerin içinde. | Open Subtitles | جيشكِ هو هناك مسبقاً مغلقٌ عليه في أقفاص |
| Oh, şu harika yaratıklar. kafeslerin içinde tir tir titriyorlar. | Open Subtitles | هذه المخلوقات الرائعة ترتجف في أقفاص |
| Kuş kafeslerin gerçekten çok hoşmuş, Düşes. | Open Subtitles | أقفاص الطيور لمسة لطيفة جدا |
| Öğretmek, bir bahçeyle ilgilenmektir, tohumları ağaca dönüştürmektir kafeslerin kapılarını açmaktır insanların zihinlerinin özgürce uçmasını sağlamaktır. | Open Subtitles | التعليم هو تزيين حديقة، و بذر بذور في شجرة و ترك جميع أبواب القفص مفتوحة |
| Yani tüm gün bu kafeslerin içinde mi duruyorlar? | Open Subtitles | إذاً هل يبقون في القفص طوال اليوم ؟ |