| Kafeteryadan getirdiler. Alt kattan, tuna sandviçinin üstündeydi. | Open Subtitles | لقد أحضروها من الكافيتيريا من شطيرة تونة |
| Muhtemelen, Kafeteryadan özel soslu makarna da hiç sipariş etmemiştir. | Open Subtitles | وكذا غالباً لم تطلب طبق المعكرونة الخاصّ من الكافيتيريا |
| Kafeteryadan yiyecek kaçırmaya devam ederim diye düşünüyorum. Bir de öğrenci kredisi çekini alacağım. | Open Subtitles | يمكنني تهريب بعض الطعام من الكافتيريا وسأحصل على شيك إعانة الطالب قريباً |
| Kafeteryadan yürüttüğüm artan lazanyayı yiyeceğiz. | Open Subtitles | قم بتمريره سنتناول بقايا اللزانيا لقد قمت بسرقتها من الكافتيريا |
| Kafeteryadan getirdiler. Alt kattan, tuna sandviçinin üstündeydi. | Open Subtitles | أحضروها من الكافيتريا أحضروها من الأسفل، من على شطيرة تونة |
| Neden Kafeteryadan çorba alıp gelmiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تنزلين الى الكافيتريا و تحضرى له بعد من الشوربه او اى شئ اخر؟ |
| Ve bence Kafeteryadan bir geceliğine uzak kalmak sana iyi gelecektir. | Open Subtitles | و هناك ما يخبرني أن ليلة بعيد عن أكل المقصف ستفيدك |
| Kafeteryadan biraz su getirdim. | Open Subtitles | جلبتُ بعض المياه المعبّأة من الكافيتيريا |
| Kafeteryadan lezzetli bir şeyler almaya ne dersiniz? | Open Subtitles | حسناً , هل يريد أحد ما طعاماً شهيّاً من الكافيتيريا ؟ |
| Neden Kafeteryadan ayrılıp... bir avuç ibneyle ilgilenmek istedin? | Open Subtitles | لماذا تُريدُ الانتقالَ ...مِنَ الكافيتيريا لتَعتَني بمجموعةٍ مِنَ الشاذين؟ |
| Belki de Kafeteryadan başka bir yere girmene izin veren bir kimliğin olsaydı inanabileceğim bir yalan. | Open Subtitles | الأمر الذي يدفعني للإعتقاد فيما إذا ...كان لديك هوية تتيح لك أن تقومي بما هو أكثر من الدخول إلى الكافيتيريا |
| Kafeteryadan bir şeyler getirdim sana. | Open Subtitles | هيه، أحضرت لك شيئاً من الكافيتيريا |
| Sabahleyin kahvaltı olarak Kafeteryadan istediğini yiyebilirsiniz. | Open Subtitles | في الصباح , يمكنكم تناول وجبة الإفطار من الكافتيريا |
| Puding. Kafeteryadan çalmış. | Open Subtitles | الحلوى ذهب إلى الكافتيريا |
| Meksikalı top tutucular gibi Kafeteryadan kaçarak uzaklaştın. Hayır, sadece acil bir telefon gelmişti. Peki, senin için en kaliteli dilimi getirdim. | Open Subtitles | لقد تركت الكافتيريا جريا كالمكسيكي ملاحقا كرة القدم لا اردت فقط ان اجري اتصالا سريعا - حسنا - احضرت لك بعض القطع الاستثنائية فكرت بان تاخذيها الى الفتى في المنزل هذا لطيف يابيغي اقدر مبادرتك |
| House Kafeteryadan çıkana kadar saklanıyorum. | Open Subtitles | فقط أختبئ حتى يغادر هاوس الكافيتريا |
| Popüler kızlar bizi Kafeteryadan attı. | Open Subtitles | الفتيات المشهورات طردتنا من الكافيتريا |
| Kafeteryadan geliyor gibi. | Open Subtitles | يبدو أن الصوت قادم من الكافيتريا |
| - Kafeteryadan. | Open Subtitles | - من الكافيتريا. |
| Bir Kafeteryadan içeri girdiğinde oradaki herkesin insanlarla para karşılığında yattığını bilmesi nasıl bir his olabilir? | Open Subtitles | كيف وقــع هذا عليها وهى تمشي عبر المقصف" وهى تعلم أن الجميع يــعلم" أنهــا تمارس الجنس من أجل المــال"؟ |
| Hasta bahçesi, Kafeteryadan çıkınca. | Open Subtitles | الساحة للمرضى .بعيداً عن المقصف |