| 60' larda, Aswan Barajı inşaa edildiğinden beri Kahire' ye sıkıntı veriyordu. | Open Subtitles | أنهم مستاءون من القاهره منذ الستينات منذ تم بناء خزان أسوان العالى |
| Cross'un orada, Kahire'den karısına gönderdiği zamandan kalma Orta Doğu tarzı mobilyaları ve el yapımı eşyaları vardı. | Open Subtitles | احتفظ فيه كروس باثاث شرقى ومشغولات منذ ذلك الوقت الذى ارسل كروس فيه زوجته من القاهره الى الوطن |
| - Giysilerimizi uygunsuz buldu, - ama bizi Kahire'ye götürecek. | Open Subtitles | يعتقد أننا فى كامل زينتنا ولكنه سيقلنا الى القاهره |
| Şimdi, duvarlardan bahsetmişken, sizinle Kahire'deki bir duvarın hikayesini paylaşmak istiyorum. | TED | الآن، وبالحديث عن الجدران, أريد أن أشارككم قصة جدار في القاهرة. |
| Sevalio bölgesindeki tüm birimleri alarma geçirin. Kahire altınını buldular. | Open Subtitles | بلغ جميع الأقسام في منطقة سيفاليو أنهم وجدوا ذهب القاهرة |
| Kahire ve Madrid soruşturmaları: | Open Subtitles | الردود لقسم تحقيقاتنا بالقاهرة و مدريد ؟ |
| (Video) Ses 1: Ben Honolulu, Hawaii'deydim. Ses 2: Ben Kahire, Mısır'daydım. | TED | الصوت الأول: كنت في هونولولو، هاواي. الصوت الثاني:أ نا كنت في القاهرة، مصر. |
| Evet. Bay ve Bayan Sterling. Kahire'den ayırtılmış. | Open Subtitles | نعم ، السيد سترلنج وحرمه تم حجزهم من القاهره |
| Buna kıyasla Kahire plajda piknik gibiydi. | Open Subtitles | عملية القاهره تعتبر نزهه على البلاج مقارنة بهذه |
| Buna kıyasla Kahire plajda piknik gibiydi. | Open Subtitles | عملية القاهره تعتبر نزهه على البلاج مقارنة بهذه |
| Bu durumda ben öyküdeki dilenci, kardeşim de Kahire Sultanı. | Open Subtitles | .. لذا فأنا المتسول فى تللك الروايه و أخى هو سلطان القاهره ؟ |
| Bu arada Sultan Reşit Kahire sokaklarında tebdili kıyafet dolaşıp, macera arıyordu. | Open Subtitles | فى غضون ذلك كان السلطان الرشيد يطوف خلسة و هو متنكر فى شوارع القاهره |
| Kahire'deki Tali'yi dinlediğin opera binası. | Open Subtitles | ثم الى دار الأوبرا في القاهره ، حيثما اخذت تالي |
| Oturumlara Kahire'deki GID Subayı Hassan ev sahipliği yapacak. | Open Subtitles | الدورات سيتم استظافتها من قبل المخابرات العامه , ألموظف حسن في القاهره |
| Raporlarım Kahire de Sir Evelyn Baring'e olaydan önce ulaştırılmışdı. | Open Subtitles | تقاريرى أرسلت الى سير ايفيلين بارينج فى القاهرة قبل الاحداث |
| Sizin için endişelendim. Kahire'de bir bayan, Avrupalı bir bayan. | Open Subtitles | كان الأمر يعنيني إمرأة أوروبية في هذه المنطقة من القاهرة |
| Christine'in Kahire toplantısını hazırlıyorum da aklıma anlaşmayı garantileyecek bir fikir geldi. | Open Subtitles | أنا الإستعداد اجتماع القاهرة كريستين وكان لي الفكرة التي يمكن ابرام اتفاق. |
| Kahire'den Oakland'e, insanlar bir araya gelmek için seferber olmak için yeni yollara sahip olduklarını, etkili olabilmek için yeni yollar bulunduğunu anlıyorlar. | TED | الناس يفهمون، من القاهرة إلى اوكلاند، أن هناك طرقا جديدة للتوحد، هناك طرق جديدة للتحرك، هناك طرق جديدة للتأثير. |
| Bariyer duvarlara hayır. 5 Şubat gününde, Kahire'ye beton yol barikatları kuruldu, Savunma Bakanlığı'nı protestoculardan korumak için. | TED | لا لجدران العزل. في ال5 من فبراير، تم تثبيت حواجز طرقية اسمنتية في القاهرة لحماية وزارة الداخلية من المتظاهرين. |
| Sonunda Kahire'nin gece hayatını keşfedeceğim. | Open Subtitles | أخيراً سأكون قادراً على إستكشاف حياة الليل بالقاهرة |
| Mısır'da 80 milyonluk nüfusun çoğu Kahire ve İskenderiye arasındaki geçitte yaşar. | TED | أغلبية سكان مصر الثمانين مليون يعيشون في منطقة بين القاهرة والإسكندرية. |
| Bu durumda, bir hafta on gün içinde Kahire uçağına binmiş olursun. | Open Subtitles | هكذا ستكونى على الطائرة المتجهة للقاهرة خلال أسبوع أو عشرة ايام |