"kahve dükkanı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مقهى
        
    • المقهى
        
    • محل قهوة
        
    • مقهىً
        
    Joe'nun kahve dükkanı'nda iş buldum. Open Subtitles كيف تسير الامور معك؟ لقد حصلة على عمل 'في مقهى 'جوو
    Buralarda bir yerde bir kahve dükkanı var mı acaba? Open Subtitles هل هناك أى شخص يعرف مكان مقهى هنا أو أى مكان؟
    Bir alt sokakta gizli bir kahve dükkanı keşfettim. Open Subtitles .. وجدت مقهى سريّ صغير .. أسفل الشارع , و
    Evin içinde ekstra bir oda gibi şeyler duyuyorum, bodrum katı, kahve dükkanı, kütüphane. TED سوف أسمع أشياء مثل مثل غرفة إضافية في المنزل , الطابق السفلي , المقهى , المكتبة.
    Blue Siren Motel'deki kahve dükkanı. Open Subtitles المقهى في فندق صفاَّرةِ الإنذار الأزرقِ. ذلك لَيسَ جداً 007.
    Birinci katta güzel bir kahve dükkanı var. İstersen oraya gidebilirsin. Open Subtitles أيضاً هناك محل قهوة جيد في الطابق الأول إذا أردت
    Yoksa hala evsizler gibi kahve dükkanı tezgahından mı çalışıyorsun? Open Subtitles أو أنكَ لا تزال تعمل في مقهى صغير كـ شخص مشرد
    Birleşik Devletler görevlilerinin takıldığı bir kahve dükkanı bombalanmış. Open Subtitles مقهى كان يتردد عليه العسكريين الأمريكيين.
    Ve benim için bir kahve dükkanı işletiyor olmanız, bir entellektüel oluşunuz, bir iş sahibi olmanız veya sıcak hava balonu uçuruyor olmanız hiç farketmez. Bence söyleyeceklerimin hepsi ne yaptığımızdan bağımsız olarak, herkes için geçerlidir. TED ولا يهم بالنسبة لي سواء كنت تدير مقهى أو إذا كنت مثقفاً، أو تدير أعمالاً، أو تدير مناطيد تعمل بالهواء الساخن. أعتقد أن كل هذه الأشياء تنطبق على الجميع بغض النظر عن ماذا يعملون.
    Yarın kasabada olacağım çünkü Hartford'da ders alıyorum... ve sokağın karşısında bir kahve dükkanı var... bazen aslında her zaman saat 4 gibi oraya giderim... genelde tam 4:12 de. Open Subtitles سأكون في البلدة غدا لأنني آخذ .... صف في ولاية هارفورد ... وهناك مقهى عبر الشارع
    Borders'ın Tacoma şubesi. Orayı biliyorum. Alt sokağında harika bir kahve dükkanı var. Open Subtitles أعرفها , هناك مقهى رائع بنهاية الشارع
    Ve çalışkan biri. Yani kaç tane ponpon kız bir kahve dükkanı işletebilir ki? Open Subtitles "وتعمل بجدّ، أعني كم من مشجعة كانت تدير مقهى وهي ما تزال بالمدرسة الثانوية؟"
    "Yvonne'un kahve dükkanı" Open Subtitles - أحباء اللوتري" " "مقهى إيفون"
    Alt katta bir kahve dükkanı var. Open Subtitles وهنالك مقهى بالطابق الأرضي، لربّما إلتقى بـ(شي.
    kahve dükkanı olmasını özlüyorum. Open Subtitles أفتقد وجود مقهى هنا
    Bana yakın olan Berkeley kahve dükkanı sana da yakın çıktı. Open Subtitles اتضح أن المقهى قرب عملي هو نفسه المقهى قرب عملك
    O halde kahve dükkanı adamın son hamlesi olmayabilir. Open Subtitles في هذه الحالة، يُمكننا أن نَكونَ على يقينٍ أن المقهى ليسَ خَاتمةَ هذا الرَجُلِ.
    kahve dükkanı şiddetli bir ilerlemenin göstergesi. Open Subtitles المقهى يمكن أن يُشيرُ الى تَصعيدٍ حادٍ.
    Kitapta nitrogliserin yapımı da var, kahve dükkanı hızlı bir öğrenim süresini de gösteriyor olabilir. Open Subtitles "يُعلِمُكَ الكِتابُ أيضاً صُنعَ "النتروجليسرين المقهى يمكن أن يُمثل مُنحَنى تَعلمٍ حادٍ.
    - Sokağın karşısında bir kahve dükkanı var. Open Subtitles إنه يمتلك المقهى في الجهة المقابلة
    Nina'nın bir kahve dükkanı var. Open Subtitles نينا " تملك محل قهوة قريب "
    Yakınlarda sevdiğim bir kahve dükkanı var. Open Subtitles -هناك مقهىً أحبه بالقرب من هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more