| Bay Kramer, Monk'un kahve dükkanında sizinle öğle yemeği için program yapmak istiyor. | Open Subtitles | يود السيد كرايمر تحديد موعد للغداء معك في مقهى مونك. |
| - Nadir, sıkıntı yaratacak bir ilacı iki yıl önce kahve dükkanında tanıştığınız birine mi veriyordunuz? | Open Subtitles | بقيتَ تصف دواءً نادراً فعّالاً لشخص قابلته مرّة في مقهى قبل سنتَين؟ |
| Kasabanın ta öteki ucundaki kahve dükkanında... | Open Subtitles | -مرحبًا -من الغريب جدًا ملاقاتنا لكِ في محل القهوة .. |
| Bir saniye bekleyin. Adamla kahve dükkanında beş dakika görüştünüz. | Open Subtitles | تمهلا للحظة، لقد قابلتما الرجل لـ5 دقائق بمقهى |
| Ya da bir kahve dükkânında rast gelmişizdir. | Open Subtitles | أو ربما نذهب إلى نفس المقهى |
| Bir yerde oturmuş birileri ile konuşuyoruz, sonra Hugh Jackman ile kahve dükkanında karşılaştığımız anı hatırlıyoruz. | TED | حيث أننا نجلس مع شخص نحادثه ، وفجأة نتذكر في ذلك اليوم حين قابلنا هوغ جاكمان في المقهى. |
| Warner Bros'daki kahve dükkânında. | Open Subtitles | في المقصف داخل استوديواهات "وارنر". |
| Bir kahve dükkanında amatörler gecesi var. | Open Subtitles | نعم.. انها حفلة ليلية مفتوحة في مقهى |
| New York'ta çocukken annem küçük bir kahve dükkanında çalışırdı. | Open Subtitles | أمي كانت تعمل في مقهى صغير، أيضاً. كنتُ أعيش في "نيويورك" عندما كنت صغير. |
| Şekerim, kahve dükkanında çalışmanın çok sevimli olduğunu düşünüyorum ama bir kariyerin vardı ve iyi bir kariyer! | Open Subtitles | حبيبتي، أجد عملكِ في مقهى رائعاً... لكن كان لديكِ مهنة مهنة جيدة |
| Tara ile bir kahve dükkanında buluşacaklar. | Open Subtitles | إتفق مع تارا على اللقاء في مقهى |
| Bir kahve dükkanında tezgahtar. | Open Subtitles | إنه نادل في مقهى |
| Şu anda bir kahve dükkanında çalışıyorum. | Open Subtitles | و الان انا اعمل في مقهى |
| kahve dükkanında. | Open Subtitles | إنه في محل القهوة |
| Max'in çöreklerini binalarındaki yeni havalı kahve dükkanında satmamızı öneriyorlar. | Open Subtitles | اقترحوا علينا بيع كعك (ماكس) في محل القهوة الجديد في مبناهم . |
| Habere göre, nadir gerçekleşen bir kahramanlık öyküsüyle karşı karşıyayız. Yerel kahve dükkanında gerçekleşen silahlı soygunu iterek engelleyen bir adamdan bahsediyoruz. | Open Subtitles | "في تقارير حول بطولة حقيقيّة نادرة الحدوث، حيث أحبط رجل عملية سطو مسلح بمقهى محلي" |
| Sokağın aşağısındaki kahve dükkanında. | Open Subtitles | بمقهى في الشارع. |
| Ya da bir kahve dükkânında rast gelmişizdir. | Open Subtitles | أو ربما نذهب إلى نفس المقهى |
| Demek istediğim sadece --, bir kadının başını, kahve dükkanında döndürmek ne kadar doğru? | Open Subtitles | مجرد الاستحواذ على تفكير امرأة في المقهى اقر أنك استحوذت على تفكيري |
| Warner Bros'daki kahve dükkânında. | Open Subtitles | في المقصف داخل استوديواهات "وارنر". |