| Bak, ilk bulduğumuz Kalıntılarda 23 çift var. | Open Subtitles | البقايا الأولى التي وجدناها كانت تملك 23 فقط |
| Daha önceki Kalıntılarda 23 tane bulduk. | Open Subtitles | اترى البقايا الحديثة لقد وجدنا انهم يملكون 23 فقط |
| Röntgenlere göre kurşunlardan altısı hala Kalıntılarda. | Open Subtitles | تظهر الصور الشعاعية بان ستة رصاصات مازالت باقية في البقايا |
| Büyük parçalarda bulaşma yoktu ama mikro Kalıntılarda bulaşma izi gözlemledim. | Open Subtitles | و لا واحد من الأشياء الكبيرة كانت ملوّثة لكن البقايا الصغيرة كانت عالية جدّا |
| Sanırım bu Kalıntılarda bulduğu örümcek ağı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنهُ حرير العثة الذي وجدناه على الرفاة |
| Kalıntılarda bazı tutarsızlıklar var... sabah ilk iş onları kontrol etmek zorundayım. | Open Subtitles | هناك بعض التضارب في البقايا وهو أول شيء يجب أن أعالجه في الصباح |
| Kalıntılarda, mücevher gibi değerli takıların, aniden çekilmesi sonucu oluşan yaralar gibi. | Open Subtitles | من إنتزاع الجواهر والأشياء القيمة من البقايا |
| Kalıntılarda et var. | Open Subtitles | البقايا مُغاطة باللحم |
| Kalıntılarda bulunan kimlik bu kişinin Walter Crane adlı bir erkek olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الهوية التي وجدت في البقايا (تقول أن هذا الرجل إسمه (والتر كراين |
| Dr Hodgins'in Kalıntılarda bulduğu parçaları inceleyeceğim. | Open Subtitles | بالبحث في الجسيمات التي وجدها د. (هودجينز) على الرفاة |