"kalabileceğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمكث
        
    • يمكنك البقاء
        
    • تستطيع البقاء
        
    • يمكنها البقاء
        
    • بامكانها
        
    • بإمكانه البقاء
        
    Kocasının kilerde ya da herhangi bir yerde kalabileceğini söyledi. Open Subtitles وأنه يمكنه أن يمكث فى القبو أو أى مكان أخر
    İşin doğru şekli gerektiği kadar yanımızda kalabileceğini söylemek aceleye gerek yok. Open Subtitles الطريقة الصائبة كانت بإخباره أن يمكث بقدر ما يحتاج، أنّه لا توجد عجلة
    Sadece 90 gün kalabileceğini biliyorsun, değil mi? Open Subtitles تعلمين أنه يمكنك البقاء لمدة 90 يوماً فقط، أليس كذلك ؟
    Herneyse, yaz boyunca burada kalabileceğini söyledi. Open Subtitles على آي حال ، قال أن يمكنك البقاء هنا للصيف
    Hâlen burada olması, ona kalabileceğini söylediğini gösteriyor Open Subtitles يبدو أنك أخبرتها مسبقا بأنها تستطيع البقاء نظرا لوجودها هنا
    Hediye kupon kazandığı için burada kalabileceğini söyledi. Open Subtitles لقد قالت أنها يمكنها البقاء هنا بما أنّ لديها كارت هدية
    Anlaşılan burada hayatta kalabileceğini düşünen tek kız sen değilsin. Open Subtitles يبدو انكي لست المراء الوحيده التي تظن ان بامكانها خوض هذا
    Ona güzel bir yemek yaptı ve istediği kadar bizimle kalabileceğini söyledi. Open Subtitles إنه بإمكانه البقاء معنا متما يشاء
    Beş kuruşu kalmamış zavallının, istediği kadar bizde kalabileceğini söyledim. Open Subtitles المسكين مفلس وقلت له أن بوسعه القدوم وأن يمكث هنا بقدر مايشاء.
    Bir gece kalabileceğini ve sonra gitmesi gerektiğini söyle tamam mı? Open Subtitles أخبره أن يمكث ليلة واحدة ثم يغادر
    Bizimle kalabileceğini söyledim. Open Subtitles رأيتُ بأن يمكث معنا
    Hey Karl! Bil bakalım ne oldu? Annem bizimle kalabileceğini söyledi. Open Subtitles " كارل " احزر ماذا تقول امي يمكنك البقاء معنا في الكراج
    Burada kalabileceğini söylesem ne derdin? Open Subtitles ماذا لو قلت بأنه يمكنك البقاء هنا؟ هنا؟
    Diyelim ki kalabileceğini söyledim. Open Subtitles ، ماذا لو أنى قلت أنه يمكنك البقاء معى
    Kimse sana kalabileceğini söylemedi. Open Subtitles لم يقل أحد انك تستطيع البقاء
    Sen ve Lucas taşınıyor olduğunuza göre ona bizimle bir kaç gün kalabileceğini söyledim. Open Subtitles قلت لها انها تستطيع البقاء معنا لبضعة أيام طالما ستنتقلى أنتِ و (لوكاس) على أى حال
    Burada kalabileceğini sanmıyorum Chick. Open Subtitles لا أظن أنك تستطيع البقاء هنا,(تشيك)
    Bazı mikropların, uzayın elverişsiz koşullarında hayatta kalabileceğini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم أن بعض الميكروبات يمكنها البقاء على قيد الحياة في هذا الفضاء الخارجي
    - Mickey'ye burada kalabileceğini söyledim. Oraya geri dönmeyeceksin. Open Subtitles لقد أخبرت (ميكي)، بأنّه يمكنها البقاء هنا وبالمناسبة، لن تعودي إلى هناك
    Ben de ona iyileşene kadar benimle kalabileceğini söyledim. Open Subtitles اخبرتها ان بامكانها ان تعيش معي مؤقتا
    Biliyor musun? Bunu yapamam, Jen. Çoktan ona burada kalabileceğini söyledim. Open Subtitles ،)تعلمين أني لا أستطيع ذلك يا (جين لقد أخبرته أن بإمكانه البقاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more