| Mareşal Soult, siz Paris'teki birliklerimizin başında kalacaksınız. | Open Subtitles | مارشال سولت ، ستبقى قائد قواتنا هنا فى باريس |
| Moskova'da ne kadar kalacaksınız, Bay Barley? | Open Subtitles | كم ستبقى فى موسكو , لو سمحت , مستر بارلى ؟ |
| Siz en önemli süper güçlerden biri olarak kalacaksınız ve ilk defa en umutlu süper güç olacaksınız. | TED | ولكن ستبقون واحدة من أهم القوى العظمى وأكثر قوة عظمى واعدة, في الوقت الحاضر |
| Eşyalarınıza bakılırsa uzun bir süre orada kalacaksınız. | Open Subtitles | تعبئين حاجياتك بالصناديق لابد أنك ستبقين مدة طويل. |
| Hastanenin yakınındaki misafirhanede kalacaksınız. | Open Subtitles | ستمكث فى بيت ضيافة قرب المستشفى |
| Şu binada koğuşlar var. Diğer mahkumlarla birlikte orada kalacaksınız. | Open Subtitles | ذلك المبنى هناك هو المكان الذي ستقيم فيه مع النزلاء الآخرين |
| Eğer cep telefonlarınız tıkanırsa CTU'yla nasıl bağlantıda kalacaksınız? | Open Subtitles | كيف ستبقى على إتصال بوحدة مكافحة الارهاب اذا تعطلت الهواتف الخلوية؟ |
| Burada mı kalacaksınız? | Open Subtitles | أهلا ، أنت هناك إذا ، ستبقى معنا بعد ذلك ؟ |
| Ben evlendikten sonra, annemle bir başınıza kalacaksınız. | Open Subtitles | ما أريد قوله هو بعد أن أتزوج أنا ستبقى أنت و امي وحسب |
| Yine de levazım subayı ve General ile safların gerisinde kalacaksınız. | Open Subtitles | ومع ذلك ستبقى خلف الخطوط مع أمين المخزن واللورد اللواء |
| "Sizler ya olduğunuz gibi kalacaksınız ya da daha beter olacaksınız" | Open Subtitles | ستبقون مخبولين كما أنتم أو ستزدادون سوءاً |
| Kapıyı kapatıp bütün gece odanızda kalacaksınız! Şimdi gidin! Gidin! | Open Subtitles | ستبقون في غرفتكم طوال الليل وتغلقون الأبواب الآن اذهبوا |
| Bir ömür boyu buraya sıkışıp kalacaksınız. | Open Subtitles | ستبقون هنا طول حياتكم, و سيخدمكم هذا بشكل صحيح |
| Çabuk olun. Çocuklar gelmeye başladı. Parti için kalacaksınız değil mi, Bayan Oliver? | Open Subtitles | الاطفال سوف يصلون , ستبقين للحفلة يا سيدة اوليفر؟ |
| - İtalya'da ne kadar kalacaksınız? | Open Subtitles | - . يا صاحب الجلالة - كـم ستمكث في أيطاليا ؟ - . ربما نبقى لبعض الوقت - |
| Binanın güneyinde bulunan bir kulübede kalacaksınız. | Open Subtitles | انت ستقيم فى الجانب الجنوبى من المبانى |
| En azından baş başa kalacaksınız. Buraya pek fazla kişi gelmez. | Open Subtitles | على الأقل ستكونون لوحدكم، فليس هنالك الكثير من الناس بهذا المكان |
| Eğer isminiz seçilmezse 15 kişinin mekiğe binmiş ve mekiğin arka kapağının kapanmış olduğu haberi gelene kadar burada kalacaksınız. | Open Subtitles | اذا لم يتم اختيار اسمك ستبقي هنا. حتي اطمئن ان الـ15 علي متن المكوك و يُغلق باب المكوك ويكون بمأمن |
| Paris'te ne kadar kalacaksınız? | Open Subtitles | الى متى سوف ستمكثين في باريس ؟ |
| Bir süre hepiniz benimle kalacaksınız. | Open Subtitles | كلكم سوف تبقون معي لبضعة من الوقت |
| İkinizde bu haftasonu burada kalacaksınız ve aranızdaki sorunu halledeceksiniz. | Open Subtitles | ستبقيان طوال العطلة مع بعضكما البعض وستجدان حلاً سريعاً لخلافاتكم |
| Hâlâ paraya ihtiyacınız varsa daha esnek, resmi olmayan bir ekonomide kalacaksınız. | TED | نفترض أنك لا تزال في حاجة إلى المال، سوف تبقى في منظومة اقتصاد غير رسمي أكثر مرونة. |
| Çünkü ikiniz sorunlarınızı çözene kadar burada kalacaksınız. - Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لأنّكما ستمكثان هنا ريثما تحلّان خلافاتكما، مفهوم؟ |
| Belki gerçekten bombası var, belki de yalan söylüyor. Ama, bu arada, sen ve arkadaşların burada kalacaksınız, güvenli bir yerde olmak için. | Open Subtitles | الآن , ربما كان يكذب لكن , للوقت الحالي ، أنتَ و رفاقكَ ستبقوا هنا ، لتكونوا بالجانب الآمن. |
| Los Angeles'ta ne kadar kalacaksınız Bay King? | Open Subtitles | كم ستستغرق إقامتك هنا في "لوس أنجلوس"، يا سيد "كينغ"؟ |
| Senle askerin kalacaksınız. | Open Subtitles | أوه، لكن هذه أخباري. أنت والجندي ستمكثون هنا. |